Bilindiği gibi 19. yüzyılın ikinci yarısı, dünyanın Orta Asya’yı keşif çalışmalarını yoğunlaştırdığı bir dönemdir. Sömürgeciliğin zirve yaptığı bu dönemde batılı araştırıcılar, yarış halinde Orta Asya’nın gizemlerini çözmeye çalıştılar. Söz konusu çalışmalar her ne kadar sömürgeciliğe hizmet etse de Türk kültürünün eski ve derin taraflarını ortaya çıkaran araştırma sonuçları Türk tarihi hakkında bilinenleri farklı noktalara taşımıştır. Dolayısıyla gelişen Türkoloji altın çağını yaşarken tarih çalışmaları da birer birer meyvelerini veriyordu. Genel olarak Orta Asya tarihinin her dönemi ile ilgili değerli eserler yazıldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanının ilk yıllarında Türk tarihinin eski dönemleri üzerine araştırmalara ilgi duyulmuş ve açılan kurumlarla sağlam temellere oturtulmaya çalışılmıştır. Bunlardan ilki İstanbul Üniversitesi bünyesinde 12 Kasım 1924 tarihinde kurulan Türkiyat Enstitüsü, Ankara’da 1931’de kurulan Türk Tarih Kurumu’dur. Daha sonra üniversite reformu ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümleri açılınca akademik çalışmalar daha da yaygınlaşmıştır. Ankara Üniversitesi Tarih Bölümündeki Genel Türk Tarihi, İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümünde ise Umumî Türk ve Asya Tarihi kürsüleri, Türkiye dışında yaşayan Türklerin ve Eski Türk Tarihini incelemek üzere kurulmuşlardı. Daha sonraki dönemlerde başka üniversitelerin açılmasıyla sayı çoğalmış ve de yaygınlaşmıştır.
Hunlar Gök Türkler Uygurlar İslam Öncesi Türk tarihi Şarkiyat Orta Asya
As is known, the world’s exploration efforts in Central Asia intensified in the second half of the 19th century. During this period when colonialism was at its peak, Western researchers raced in their attempt to solve the mysteries of Central Asia. Although these studies served colonialism, research results that reveal the deep old aspects of Turkish culture have brought what is known about Turkish history to different points. Therefore, while the developing Turkology was experiencing its golden age, historical studies were bearing fruit one at a time, with valuable works in general being written about every period of Central Asian history. In the first years of the proclamation of the Republic of Türkiye, interest occurred in research on the old periods of Turkish history, and efforts were made to establish it on solid foundations through the institutions that were opened. The first of these was the Turkic Studies Institute, established within Istanbul University on November 12, 1924 and followed by the Turkish Historical Society, which was established in Ankara in 1931. With the subsequent university reform, academic studies became more widespread once the Istanbul University’s Faculty of Letters and History Department were opened, as well as Ankara University’s Faculty of Language, History, and Geography and its History Departments. The Departments of General Turkish History in the History Department of Ankara University and the Departments of General Turkish and Asian History in the History Department of Istanbul University were established to study the history of Turks living outside of Türkiye as well as the history of ancient Turks. With the opening of other universities in later periods, the number of studies increased and became widespread.
Huns Central Asia Turk Khaganate Uighurs pre-Islamic times Orientalism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Genel Türk Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Görüş Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 81 |