Miftah al-Ulum [Key to the Disciplines] was written by al-Sakkaki, and its Part III “On Rhetoric” became the main source of studies on rhetoric both in his own time and in later periods, with a culture of rhetoric having formed around this work. The following main rhetoric works have been developed around Miftah al-Ulum: Khatib al-Qazwini’s Talhis al-Miftah, which he wrote as a summary on Miftah al-Ulum’s Part III “On Rhetoric”, and his commentary on Talhis al-Miftah called al-Izah; alTaftazani’s Mutawwal, which he wrote as an commentary on Talhis al-Miftah and Mukhtasar; al-Sayyid al-Sharif al-Jurjani’s al-Misbah fi Sharh al-Miftah, which he wrote as a commentary on Miftah al-Ulum’s Part III “On Rhetoric”; and Isamuddin al-Isfarayini’s al-Atwal on Talhis al-Miftah, which he wrote in more detail and with greater length than Mutawwal. By making use of the dictionary meanings of the basic works on rhetoric mentioned above, classical poets directly or indirectly used these works as material for their poems. Of these words, miftah means key, talhis means summary, izah means explanation, mutawwal means broad/detailed/long, mukhtasar means short/abbreviated, misbah means light/lamp/torch, and atwal means longest/broadest. While these words were sometimes used directly in the sense of works related to rhetoric, sometimes they were used to indicate related works through arts such as tawriya [double entendre], iham [deception regarding multiple meanings], and talmih [allusion]. This study emphasizes how the above-mentioned works were handled in the ways mentioned regarding classical Turkish poetry. In this context, the study attempts to reveal how the terms in Miftah al-Ulum and the basic works of rhetoric that developed around it were used as materials in classical Turkish poetry.
Ebû Ya’kûb Sekkâkî tarafından kaleme alınan Miftâhu’l-Ulûm adlı eserin belâgate dair üçüncü kısmı gerek kendi zamanında gerekse daha sonraki dönemlerde belâgate dair çalışmaların temel kaynağı hâline gelmiş, bu eser etrafında gelişen bir belâgat kültürü teşekkül etmiştir. Hatîb el-Kazvînî’nin Miftâhu’l-Ulûm’un belâgate dair kısmı üzerine hülasa (özet) mahiyetinde kaleme aldığı Telhîsü’l-Miftâh’ı ile Telhîs’e yazdığı el-Îzâh adlı şerhi, Sa’düddîn Taftâzânî’nin Telhîsü’l-Miftâh’a şerh olarak yazdığı Mutavvel’i ile Mutavvel’in kısaltılmışı olan Muhtasar’ı, Seyyid Şerîf Cürcânî’nin Miftâhu’l-Ulûm’un belâgate dair kısmı üzerine yazdığı el-Mısbâh fî Şerhi’l-Miftâh’ı ve İsâmüddîn İsferâyînî’nin Telhîs üzerine Mutavvel’den daha ayrıntılı ve uzun olarak yazdığı Atvel’i Miftâhu’l-Ulûm etrafında gelişen temel belâgat eserlerindendir. Klasik şairler, yukarıda değinilen belâgate dair temel eserlerin sözlük anlamlarından da istifade ederek bu eserleri doğrudan ve dolaylı olarak şiirlerine malzeme etmişlerdir. Bu kelimelerden miftâh “anahtar”, telhîs “özet”, îzâh “açıklama”, mutavvel “geniş, detaylı, uzun”, muhtasar “kısa, öz, kısaltılmış”, mısbâh “ışık, lamba, meşale” ve atvel “en uzun, en geniş” anlamlarına gelmektedir. Bu kelimeler, bazen doğrudan belâgate dair eserler anlamında kullanılmışken bazen de tevriye, îhâm, telmîh gibi söz sanatları vasıtasıyla zikredilen eserlere işaret edecek şekilde kullanılmıştır. Çalışmamızda yukarıda isimleri zikredilen eserlerin klasik Türk şiirinde bahsi geçen şekillerde ele alınışları üzerinde durulmuştur. Bu vesileyle Miftâhu’l-Ulûm ve onun etrafında gelişen belâgate dair temel eserlerin isimlerinin klasik Türk şiirinde malzeme olarak nasıl kullanıldığı hususu ortaya konmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |