With human existence, abstract and concrete products have emerged through thinking, and cultural development has taken place. Some nations that have advanced their cultures have also created bodies of wisdom. Turkish people, who have reached an advanced level of culture and civilization, have developed their own type of wisdom through collective contemplation, forming a realistic worldview that can serve as a source for others. Because wisdom is a worldview, it is related to cosmogony. In the oldest and most original cosmogonic understanding of the Turks, all manifestations of the universe are based on the two fundamental systems called the “universalist dichotomy”, represented by the Sky and Earth. Although these two universal breaths (two universal principles) oppose each other, they are believed to complement each other and establish a harmonious unity. The universalist dichotomy, which is reflected in every aspect of life, also maintains its place in Turkish mythological narratives. Mythological narratives are compositions of symbols. Analyzing the symbols allows us to reach the underlying layers of meaning beneath the visible part of the narratives. This study aims to decipher the symbols in the “The Narrative of Salur Kazan Kills the Seven-Headed Dragon” through the hermeneutical method to reach the underlying layers of meaning and to demonstrate that the narrative is based on a dualistic system. For that purpose, the narrative, consisting of two parts, will be examined separately and then as a whole, and the compositions formed by symbol analysis will be evaluated together. Although this particular narrative has been extensively researched and examined, it is significant that this study approaches it for the first time in the context of universalist dichotomy.
Universalist dichotomy (two-principle system) symbol Turkish mythology Book of Dede Korkut Narrative of Salur Kazan Kills the Seven-Headed Dragon
İnsan var oluşuyla birlikte düşünerek ortaya soyut ve somut ürünler çıkarmış, kültürel gelişme göstermiştir. Kültürlerini ileri noktalara taşıyabilen milletlerin bir kısmı hikmet oluşturabilmiştir. İleri bir kültür ve uygarlık düzeyine ulaşan Türkler de kolektif tefekkür eşliğinde kendilerine özgü hikmeti ortaya çıkararak diğerlerine kaynak oluşturacak gerçekçi dünya görüşüne sahip olmuştur. Hikmet bir dünya görüşü olduğundan kozmogoniyle ilişkilidir. Türklerin en eski ve öz kozmogonik anlayışında kâinatın bütün tezahürleri, Gök ve Yer’in temsil ettiği “evrenselci dikotomi” de denilen iki ilkeli sisteme dayanır. Bu sistemi oluşturan iki evrensel nefesin (iki ilke) birbirine zıt olsalar da birbirlerini tamamladıkları, denk bir şekilde uyumlu birlik kurdukları düşünülmektedir. Yaşamın her alanına yansıyan evrenselci dikotomi anlayışı, Türk mitolojik anlatılarında da yerini korumaktadır. Mitolojik anlatılar bir semboller bileşkesidir. Sembollerin çözümlenmesi anlatıların görünür kısmının altındaki anlam katmanlarına ulaşmayı sağlar. Bu çalışmada “Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderha’yı Öldürmesi” anlatısındaki sembollerin hermeneutik yöntemle çözümlenip alttaki anlam katmanlarına ulaşmak ve anlatının iki ilkeli sistem üzerine oturduğunu göstermek amaçlanmaktadır. Bunun için iki bölümden oluşan anlatı önce ayrı sonra bütün halinde ele alınarak incelenecek ve sembol çözümlemelerinin oluşturduğu bileşkeler birlikte değerlendirilecektir. Üzerinde çokça araştırma ve inceleme yapılan söz konusu anlatının evrenselci dikotomi bağlamında ilk kez ele alınışı çalışmayı önemli kılmaktadır.
Evrenselci dikotomi (iki ilkeli sistem) sembol Türk mitolojisi Dede Korkut Kitabı Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderha’yı Öldürmesi anlatısı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 14 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |