Mehmet Rauf’s 1909 work Âşıkane is a gateway to the sentimental education of that period’s young, educated Ottoman man. It comprises three stories: “A Dance Competition at Summer Palas” (Summer Palas’ta Bir Müsamere-i Raksiye), “Serap” (Mirage), and “Youth Love” (Garam-ı Şebab). Similar to Mehmet Rauf’s previous works, these stories revolve around love and passion. By giving the title Âşıkane, Mehmet Rauf has invented the Ottoman equivalent of the concept of sentimental education. The three stories of Âşıkane present the position of men in relation to women and the ways in which their position transforms them into “lovers.” They are not just in love but are bodies embodying emotions that speak, think, dream, and write about love. These lovers use a language that prioritizes their actions to describe passion and desire. This language exists through desire and is expressed through an implied relationship between desire and youth. Consequently, these lovers demonstrate the relation of sentimental education to that which is spiritual/poetic and bodily while conveying the ways for the youth’s sentimental education.
Mehmet Rauf sentimental education story Servet-i Fünun desire
Mehmet Rauf'un 1909 tarihli eseri Âşıkane, 19. yüzyıl sonu genç ve eğitimli Osmanlı erkeğinin duygusal eğitimine açılan bir kapıdır. Eserde, “Summer Palas'ta Bir Müsamere-i Raksiye”, “Serap” ve “Garam-ı Şebab” adlı üç hikâye vardır. Bu hikâyeler, Mehmet Rauf'un pek çok eserinde olduğu gibi aşk ve tutku etrafında döner. Mehmet Rauf eserine Âşıkane adını vererek, sadece aşk ve tutku etrafında dönen hikâyeler yazmaz, aynı zamanda duygusal eğitim kavramının Osmanlı Türkçesindeki karşılığını icat eder. Âşıkane’yi oluşturan üç kısa hikâye, erkeklerin kadınlar karşısındaki konumlarını ve bu konumlarının onları nasıl “âşık” haline getirdiğini anlatır. Bu şekilde genç erkekler aşk ile kurdukları ilişkide sürekli olarak aktif bir şekilde konumlanır. Aşk onlar için zihinlerinde ve bedenlerinde bir performansa dönüşür. Bu performans hali devamlı bir akışkanlığı ve neredeyse bir dans halini çağrıştırır. Âşıkane’deki genç erkekler sadece âşık değil, aşk hakkında konuşan, düşünen, hayal eden ve yazan, duygularını yazı ile somutlaştırmaya çalışan bedenler ve zihinlerdir. Bu âşıklar tutkuyu ve arzuyu tanımlamak için eylemlerini önceleyen bir dil kullanırlar ve bu dil de arzu aracılığıyla var olur. Sonuç olarak, bu âşıklar duygusal eğitimin ruhsal, şiirsel ve bedensel olanla ilişkisini gösterirken, gençlerin duygusal eğitiminin yollarını da aktarırlar.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 8 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |