Space, which is one of the efficient elements of the fiction texts, is
day-by-day increasing its function and importance among the literary texts.
Space is a kind of physical environment which aesthetically
underpins the events in the narrative genre; however when the modern
novel is considered, it rises to a position that reflects the social change,
directs the historical and social events, affects the destiny of an individual
and the formation of character by going beyond this limited function.
The way, which is needed to reflect the individual and social
adventure in an exact manner, depends on the success of space fiction
with the inner and outer depictions. Major novelists in both the world and
Turkish literature have highly benefited from the space when they have
given an aspect of sociological structure to their works of art that examine
society.
Orhan Pamuk, one of the important representatives of this type, uses
references related to the space in his novels. In his novel The Black Book,
“Istanbul” is regarded as the hero of the novel. In his novel Snow, the concept
of social tragedy such as the suicides of the teen girls and women in Kars
city is viewed with the social environment that surrounds individual. In
The Museum of Innocence, Istanbul faces the readers as a commemorative
city, which has intensive symbolic provision in the memory of protagonist.
The themes such as immigration, inequality in income distribution,
clash among the social classes, unplanned construction and life struggle of
the culturally shocked individual in city are viewed via particular spaces,
environments and structures in A sense of Strangeness in My Mind, which
is the core of this study.
Kurgu metinlerin en etkin unsurlarından birisi olan mekân, edebî
metin içerisinde işlevini ve önemini gün geçtikçe arttırmaktadır. Mekân,
tahkiyeye dayalı anlatım türlerinde olayları estetik açıdan destekleyen
fiziksel bir çevredir; ancak modern romana gelindiğinde bu sınırlı işlevin
ötesine geçerek bireyin kaderini etkileyen, karakter çiziminde kullanılan,
tarihsel ve toplumsal olaylara yön veren ve sosyal değişimi yansıtan bir
konuma yükselir.
Romanda bireysel ve toplumsal serüveni tam olarak yansıtabilmenin
yolu, çizilen iç ve dış çevre tasvirleriyle mekân kurgularının başarılı
olmasına bağlıdır. Gerek Dünya edebiyatında gerekse Türk edebiyatında
belli başlı romancılar eserlerine toplumu inceleyen birer sosyolojik yapıt
niteliği kazandırırken mekândan büyük ölçüde yararlanmışlardır.
Bu çizginin önemli temsilcilerinden birisi olan Orhan Pamuk
da romanlarında mekâna özel önem atfeder. Kara Kitap adlı romanında
“İstanbul”, başlı başına romanın bir kahramanı gibi değerlendirilir. Kar’da
Kars’taki “genç kızların ve kadınların intiharı” gibi toplumsal bir trajedi,
bireyi kuşatan sosyal çevreyle birlikte ele alınır. Masumiyet Müzesi’nde
İstanbul, kahramanın belleğinde yoğun bir biçimde simgesel karşılıkları
bulunan hatıra şehir olarak karşımıza çıkar. Çalışmanın esasını teşkil eden
Kafamda Bir Tuhaflık’ta ise göç olgusu, gelir dağılımındaki eşitsizlik,
sosyal sınıflar arasında çatışma, düzensiz yapılaşma ve kültür şokuna
maruz kalan bireyin, şehirde verdiği yaşam mücadelesi gibi konular belli
mekânlar, çevreler ve yapılar aracılığıyla ortaya konulur.
Anahtar Kelimeler: Sosyoloji, roman, mekân, İ
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ocak 2016 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 52 Sayı: 52 |