With the important role in Turkish culture and Turkish folk
literature, acclamations and imprecations have been regarded as a literary
genre between human communities for expressing of happiness and
unhappiness year on year. While some people rejoiced and became happy
in the event of acclamation; some sorrowed because of even imprecation
and lack of lovely statements. Acclamations and imprecations are a method that financially poor and physically weak person refer generally
in social communities.
Subjects of acclamations and imprecations contain human life,
standard of judgment of people and wise sayings in moral culture and
have taken different form according to time and place and new styles.
Because story, saga, poem, folk music and dirge contain so many
acclamations and imprecations, it is seen that acclamations and
imprecations have been an instrument of defense and happiness time to
time.
These wise sayings inherited from generation to generation have a
big importance thanks to identifying extinct or almost extinct the words
and reviving them also. In this perspective, acclamation and imprecation
of Adilcevaz, especially for this aim even a small part of Turkish
geography and Turkish community have a significant role in respect to
variety and originality in Turkish language and culture.
Türk kültürü ve Türk Halk Edebiyatında önemli bir yere sahip olan
alkış ve kargışlar, edebî bir tür olarak yıllarca insan toplulukları arasında
“mutluluk ve mutsuzluğun dışa vurumu olarak” yerini almıştır. Bazı
insanlar, fıtratı gereği alkışa muhatap olunca sevinip, mutlu olurken;
bazıları da bu güzel sözlerden mahrum olmalarından hatta kargışa
muhatap olmalarından dolayı üzülmüştür. Alkış ve kargışlar, sosyal
toplumlarda genellikle maddi açıdan fakir ve fizikî yönden de zayıf
insanların başvurduğu bir yöntemdir.
Konularını insan hayatı, kişilerin değer yargısı ve toplumun maddî
ve manevî kültürünü içinde barındırdığı özlü sözlerden alan alkış ve
kargışlar, zaman ve zemine göre değişik şekiller almış, yeni tarzlara
bürünmüştür. Hikâye, destan, şiir, türkü ve ağıt gibi edebî türlerin, alkış
ve kargışlarla dolu olması, bunların zaman zaman toplumun bir savunma
ve zaman zaman da mutluluğu ifade etme aracı olduğunu göstemiştir.
Nesilden nesile kuşaktan kuşağa aktarılan bu özlü sözler, dilde
kaybolmuş veya koybolmaya yüz tutmuş kelimeleri tespit etme ve
diriltmede önemli bir yere sahiptir. Bu çerçevede Türkiye coğrafyası ve
Türk toplumunun küçük bir parçası da olsa bu amaca katkı sağlamak
açısından Adilcevaz alkış ve kargışlarının çeşitlilik ve orijinallik
bakımından Türk dilinde Türk kültüründe kayda değer bir yeri vardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ocak 2016 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 52 Sayı: 52 |