Osmanlı Devleti'nin parçalanma ve çöküş süreci içinde bulunduğu bir dönemde başa geçmiş olan II. Abdülhamid bu gidişatın önüne geçmek için iç ve dış politikada bir takım tedbirler almıştır. Şehzadeliğinden beri hem iç düşmanlarını, hem de devletini çökertmeye çalışan dış düşmanlarını iyi tanıyan padişah kendini ve devletini güvenceye almak için hiçbir şeyden çekinmemiştir. Ancak II. Abdülhamid'in düşmanlarıyla başa çıkmak adına aldığı önlemler daha fazla tepki çekmiş, muhaliflerin sayısını günden güne arttırmıştır. Geçmişte gidişata dur demek isteyen Osmanlı padişahlarının sonlarını iyi bilen Abdülhamid aynı akıbete uğramamak için bir hafiye teşkilatı kurmuş, bu yolla dostunu düşmanını görmeyi amaçlamıştır. Nitekim verilen jurnaller sayesinde iç muhalefet ve yabancı komiteler tarafından kendisine yönelik olarak tasarlanmış pek çok suikast planı eyleme geçirilemeden ortaya çıkarılmıştır. Eyleme geçirilebilen pek azı ise yine alınan sıkı güvenlik tedbirleri nedeniyle bertaraf edilmiştir. Bunun yanında kurulan haber alma sisteminin bazı sakıncaları da olmuş, para, nişan, rütbe gibi ödüller almak niyetiyle verilmiş sahte suikast jurnalleri Hükümeti epey uğraştırmıştır. Avrupa gazeteleri de Abdülhamid'e yapıldığı iddia edilen suikast haberlerinden uzak kalmamış, çok sık aralıklarla buna dair uydurma yazılara yer vermişlerdir. Hemen yalanlanmak suretiyle, bazen para kaygısıyla, bazen de politik kaygılarla verilen bu haberlerin önüne geçilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Temmuz 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 22 Sayı: 1 |