The language is the primary component of being a nation for a society and separates it from other nations. In addition to its being a means of communication between people, it is alive, like a human being: breathing, feeling, rejoicing, crying and dying. Language, whether orally or written, has found a place in a nation’s self-culture, literature, music and folklore as well as has been an unseen spiritual force beyond the visible face of the nation. In everyday conversation of a nation’s language, especially the one that considered to be an element of aesthetics and sophistication as well as reflecting the ideas of the nation’s world, just looking at them, the structure of a nation’s social place is understandable. Proverbs, aphorisms and idioms, known as the language unity has been used for centuries and an indicator of aesthetic power and wealth of that language. The Turkish language that has an ancient history, has recycled the proverbs, aphorisms and statements for centuries, those existed as one of the most important elements of the language unity in our culture and literature. The emergence Atebetü’l-Hakâyık which belongs to the one of our linguistic heritage Yüknekli Ahmet Edip appeared in the period when the cultural and social life was mingled with Islam culture, is important to display the aesthetic power of Turkish language. The proverbs and idioms in its content denotes the aesthetic power and the sense of pleasure in Turkish language. In order to reveal this situation clearly, our study aimed to identify these proverbs, phrases andaphorisms in Atebetü’l-Hakâyık, andtogive Turkish equivalence and its intra-sentence meaning.
Idioms Proverbs Aphorisms Atebetü’l-Hakâyık Ahmet Edip Yüknekî.
Bir millete millet olma özelliği kazandıran ve onu diğer milletlerden ayıran en önemli unsurların başında dil gelir. Dil, insanlar arasında sadece iletişim aracı olması dışında, insanlar gibi nefes alan, duygulanan, kızan, sevinen, ağlayan ve ölen bir canlıdır. Dil, ister sözle ister yazıyla olsun bir milletin benliğinde kültür, edebiyat, müzik olarak yer etmiş ve o milletin görünen yüzünün ötesinde, görünmeyen, manevi bir gücüdür.
Bir milletin yaşam aynası olan dilde özellikle günlük konuşmalarda bir estetik ve incelik unsuru kabul edilen bazı dil birlikleri vardır ki sadece bunlara bakıldığında bile o milletin içtimai yapısı anlaşılabilir. Atasözleri, özdeyişler ve deyimler olarak bilinen bu dil birlikleri yüzyıllar boyu kullanılagelmiş ve o dilin estetik gücü zenginlik göstergesi olmuştur.
Kadim bir tarihe sahip Türkçemiz atasözlerini, özdeyişlerini ve deyimlerini yüzyıllar boyu nakış nakış işlemiş; bu dil birlikleri dil varlığının en önemli unsurlarından biri olarak kültürümüz ve edebiyatımız içerisinde yer almıştır.
Yüknekli Edip Ahmet'e ait ve önemli dil yadigarlarımızdan biri olan Atebetü'l-Hakayık kültürel ve sosyal hayatın İslam kültürü ile yoğrulmaya başladığı dönemlerde ortaya çıkması ve bu dönem Türkçesinin estetik gücünü göstermesi bakımından önemlidir. Muhtevasında barındırdığı atasözleri, deyimler ve özdeyişler Türkçemizin estetik gücünü ve zevk anlayışını çok güzel bir şekilde ifade etmektedir. Bu durumun belirgin bir şekilde ortaya çıkarılması amacı ile çalışmamızda Atebetü'l-Hakayık'ta bulunan atasözleri, deyimler ve özdeyişler tespit edilmiş; bu atasözleri, deyimler ve özdeyişlerin günümüz Türkiye Türkçesi karşılığı ve cümle içi anlamları verilmiştir.Deyimler Atasözleri Özdeyişler Atebetü’lHakâyık Edip Ahmet Yüknekî.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 23 Sayı: 2 |