Doğu Türkistan tarih boyunca birçok işgale ve irili ufaklı birçok ayaklanmaya sahne olmuş bir coğrafyadır. 1911 yılında Çin’de yaşanan iç mücadeleler sonucunda Qing Hanedanlığı yıkılmış ve bu durumdan Doğu Türkistan’da etkilenmiştir. Bu yönetim değişimi sonrası Doğu Türkistan, umumi valiler tarafından yönetilmeye başlanmış ve merkezi bir otorite tarafından denetlenmediği için de Doğu Türkistan’da keyfi uygulamalar yaşanmıştır. Chin Shu-jen döneminde 1931 yılında başlayan Kumul Ayaklanması yönetimi eline geçiren umumi valinin keyfi uygulamaları sonucunda başlamış bir ayaklanma olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayaklanmanın tetiği Müslüman bir kızın bir Çinli memur tarafında iğfal edilmesi ile başlasa da zaman içerisinde bölgede hâkimiyet kurmak için hesap yapan birçok grubun güç savaşına dönüşmüştür. Bu güç mücadeleleri zaman içerisinde Kumul Hanlığı ile sınırlı kalmamış, güney bölgelerinde yaşayan Uygurlara da sıçramış ve başka bir ayaklanma ismi ile anılmış olmasına rağmen Doğu Türkistan’da bir İslam devletinin kurulması ile sonuçlanmıştır. İşte bu nedenle bölgedeki güç dengelerinin ortaya çıkması ve yönetim uygulamalarındaki yanlışların nelere yol açabileceğini görmek açısında Kumul Ayaklanması önemli bir örnektir.
Eastern Turkestan is an area that has witnessed a lot of occupations and rebellions from large to small scale throughout history. In 1911, the Qing Dynasty was overthrown as a consequence of domestic struggles in China, and Eastern Turkestan was impacted by this situation. After thisevent, the people in Eastern Turkestan were governed by a governor-general, and exposed to arbitrary changes since it was not controlled by a central authority. The Kumul rebellion, which started in 1931 during the period of Chin She-jen, began as a consequence of these changes by the governor-general who had seized power. Although the initial trigger of the rebellion was provoked by a Muslim girl’s seduction from a Chinese official, the rebellion over time, turned into a power struggle between a lot of groups that wanted to establish dominion over the region. These power struggles were not limited to the Kumul Region but spread to the Uighurs who were living in the southern regions, and resulted in the establishment of an Islamic state in Eastern Turkestan although it was called by an another name. For this reason, the Kumul Rebellion is an important example in terms of the balance of power which emerged in the region and from seeing what the mistakes in administrative practices could cause.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 30 Sayı: 1 |