Famine is a natural disaster caused by drought and unbalanced precipitation which eliminates the production possibilities of society. Although this disaster is a result of geographical conditions, elimination of the disaster is closely related to the healthy functioning of the state mechanism. The most important pillar of this mechanism is successful and experienced administrators. As far as we ascertain in places where famine occurs, administrators with sufficient experience avoid taking administrative responsibility, as they do not want to tarnish their official duty. For this reason, the places in question are administrated by inexperienced junior civil servants. The ability of these civil servants to exist in administrative units where extraordinary conditions arise from disasters is directly related to their ability and aid capacity of the central state. Unfortunately, if the administrators lacking the capability to coordinate the crisis in extraordinary conditions are unable to receive the necessary support from the central government, the people living in these administrative units face a tragedy. This study deals with the approach of the Ottoman central bureaucracy in appointing administrators and the issue of how the appointed administrators struggled against famine in the Mosul province during the severe famine between 1879 and 1880.
Kıtlık; kuraklık ve dengesiz yağışların toplumun üretim olanaklarını ortadan kaldırmasıyla ortaya çıkan doğal bir afettir. Bu afet, her ne kadar coğrafi koşulların bir neticesi olsa da afetin giderilmesi, devlet mekanizmasının sağlıklı işleyişiyle yakından ilişkilidir. Bu mekanizmanın en önemli ayağını başarılı ve deneyimli yöneticiler oluşturmaktadır. Tespit ettiğimiz kadarıyla kıtlıkların baş gösterdiği merkezden uzak yerlerde yeterli deneyime sahip yöneticiler, memuriyet görevlerine herhangi bir leke gelmemesi için idarî sorumluluk almaktan kaçınmışlardır. Bu sebeple söz konusu yerler, daha alt düzeydeki deneyimsiz memurlar tarafından idare edilmiştir. Bu memurların afetlerden kaynaklı olağanüstü koşulların hüküm sürdüğü idarî birimlerde varlık gösterebilmeleri, sahip oldukları yetenek ile merkezî devletin yardım kapasitesiyle doğrudan ilişkilidir. Ne yazık ki olağanüstü koşullarda krizi koordine edebilme kabiliyetinden yoksun yöneticilerin merkezî hükümetten gerekli desteği de alamaması durumunda söz konusu idarî birimlerde yaşayan halk, bir trajediyle karşı karşıya kalır. Bu çalışmada; 1879-1880 zaman aralığında şiddetli açlığın meydana geldiği Musul vilayet alanında Osmanlı merkez bürokrasinin yönetici atama yaklaşımları ile atanan yöneticilerin kıtlıkla nasıl mücadele ettikleri hususu ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 30 Sayı: 2 |