Historical Turkic texts, starting from Orkhon Turkic and progressing on the basis of Eastern and Western Turkic until the 20th century, contain daily vocabulary on many conceptual areas, especially religious teachings. Turkic languages developed as a result of cultural and religious changes and have been represented for centuries by literatures under the influence of Manichaeism, Buddhism and Islam. The present study consists of evaluations of the verb alar- and its derivatives, which mean “to dazzle, to blush, to catch leprosy” in Eastern and Western Turkic. The verb alar-, which was first witnessed in Old Uyghur Turkic, is a cognitive verb that has taken place in the minds and literary languages of the people who speak the Turkic language from the 10th century to the present day. Alar- is a word related to the conceptual field of “seeing/looking” and has been seen in new words during historical periods by taking various morphemes in line with the derivational power of the Turkic language. In this respect, the study first traces alar- and its derivatives in historical texts, processes examples of the relevant phrase in terms of language, and reveals the appearance of the verb alar- and its derivatives on the basis of both etymology and linguistics. In addition, the study show the verb alar- to have experienced contamination in both Eastern and Western Turkic due to the influence of the verb alart-, and instead of having two different meanings in a single article, it became represented by homophonic structures. Here the study attempts to determine the boundaries of the conceptual area of the verb alar- by taking into account the meanings of the word during both historical and modern periods.
Historical Turkic texts Historical Eastern Turkic Historical Western Turkic contamination vocabulary
Orhon Türkçesinden başlayıp 20. yüzyıla kadar Doğu ve Batı Türkçeleri temelinde ilerleyen tarihî Türkçe metinler, bünyesinde başta dinî öğretiler olmak üzere birçok kavram alanına dair söz varlığı unsurlarını barındırmaktadır. Kültürel ve dinsel değişimler sonucunda gelişen Türk dilleri, yüzyıllar boyunca Manihaizm, Budizm ve İslam dininin etkisindeki edebiyatlarla temsil bulmuştur. Eldeki çalışma, Doğu ve Batı Türkçelerinde “göz kamaşmak, kızarmak, cüzzama yakalanmak” anlamlarına gelen alar- fiili ve türevlerine dair değerlendirmelerden oluşmaktadır. İlk kez Eski Uygur Türkçesinde tanıklanan alar- fiili, 10. yüzyıldan günümüze kadar Türk dilini konuşan halkların zihinlerinde ve edebî dillerinde yer edinmiş bir idrak fiilidir. “Görme/bakma” kavram alanıyla ilişkili bir kelime olan alar-, tarihî dönemlerde Türk dilinin türetme gücü doğrultusunda çeşitli biçimbirimler alarak yeni kelimelerle görülmüştür. Bu yönüyle çalışmada öncelikle alar- ve türevlerinin tarihî metinlerde izi sürülmüş, ilgili ibareye dair örnekler dil açısından işlenerek alar- fiili ve türevlerinin sahip olduğu görünüm hem köken bilgisi hem de dil bilimi temelinde ortaya konmuştur. Ayrıca incelemelerde hem Doğu hem de Batı Türkçesinde alar- fiili, alart- fiilinin tesiriyle anlam bulaşması yaşamış, tek bir maddede iki farklı anlama sahip olması gerekirken eş sesli yapılarla temsil edilir duruma gelmiştir. Burada kelimenin hem tarihî hem de modern dönemlerdeki karşılıkları göz önüne alınıp alar- fiiline dair kavram alanının sınırı belirlenmeye çalışılmıştır.
Tarihî Türkçe metinler Tarihî Doğu Türkçesi Tarihî Batı Türkçesi bulaşma söz varlığı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 7 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 34 Sayı: 1 |