Öz
Coronavirüs (COVID-19 veya coronavirüs hastalığı 2019 olarak da anılmaktadır), 2020 yılı itibariyle küresel ölçekte en çok endişe uyandıran hastalıklardan biri haline dönüşmüştür. Bu endişede, virüsün günlük sosyal etkileşimle hızlı bir şekilde yayılma potansiyeli ve sosyal mobilizasyonun küresel ölçekteki yoğunluğu büyük bir rol oynamaktadır. Süreçte, dijital haber platformları ve sosyal ağlar, enformasyon paylaşımı bağlamında etkin bir öneme sahipken, bu paylaşımlar zaman zaman sosyal paniğin küresel ölçekte tetiklenmesiyle de sonuçlanabilmektedir. Mevcut çalışma, dijital yetkinlik, dijital sağlık haberi tüketimi ve coronavirüse yönelik duyulan korku arasındaki ilişkiyi kantitatif araştırma perspektifi içerisinde incelemektedir. Bu doğrultuda, geliştirilen ve ön test uygulaması yapılan anket çalışması aracılığıyla, toplamda 587 kişiye ulaşılmıştır. Eksik yanıtların yer aldığı anketlerin veri setinden çıkarılması sonucu edinilen örneklem 467 kişiden oluşmaktadır. Araştırmanın bulguları, dijital yetkinlik ve dijital sağlık haberi tüketimi arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermekte, bu durum, dijital araçları tanıyan ve bu araçların kullanımında daha yetkin olan kişilerin, dijital sağlık haberlerini daha sık bir biçimde takip ettiklerine işaret etmektedir. Bir diğer önemli bulgu, dijital sağlık haberi tüketimi ile coronavirüse yönelik duyulan korku arasındaki anlamlı ilişkidir. Daha çok dijital sağlık haberi okuyan internet kullanıcısı bireylerin hastalığa yönelik duydukları korku da paralel biçimde artış göstermektedir. Bu bulgu, dijital haber mecralarının etki boyutunun büyüklüğüne işaret ederken, aynı zamanda haber üretim süreçlerinde sosyal bilince vurgu yapılmasının ve panik ortamının tetiklenmesinden kaçınılmasının gerekliliğine işaret etmektedir.