Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanından 1926 yılma kadar olan dönemde
Türkiye - İran ilişkilerine genel bir soğukluk ve hatta zaman zaman gerginlik
egemen olmuştu. 1926 yılında imzalanan Türkiye - İran Dostluk ve Güvenlik
Anlaşması bu soğukluk ve gerginliğin geride kaldığının ve iki devlet arasında
bir yakınlaşma döneminin açıldığının ilk habercisi oldu. Rıza Han'ın 1934
yılının Haziran ayında gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretiyse Türkiye - İran
arasındaki yakınlaşma döneminin doruk noktalarından biri, belki de birincisi
olarak tarihe geçti. Rıza Han'ın Türkiye ziyareti, îran açısından, Türk
Devrimi'nin kimi kazanımlarını İran'a uyarlayabilmek açısından önemliydi. Bu
bakımdan, söz konusu ziyaret, İran'dan bakışla Türk devrim modelinin ithali
bağlamında anlam kazanıyordu. Türkiye'yse bu ziyareti kendi modelinin ihracı
bakımından bir fırsat olarak değerlendirdi. Ancak altını çizmek gerekir ki,
ziyaret yalnızca bu açılardan değil, iki devletin yakınlaşması ve aralarındaki
işbirliğiyle dostluğu pekiştirmesi açısından da önemli oldu.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Sayı: 7 |