Öz
19. yy. öncesinde, mimari pratikte kullanılan malzemelerin, yapının formu ve fonksiyonuyla ilişkili olduğu, taş, ahşap gibi geleneksel yapı malzemelerinin avantajları ve dezavantajlarıyla kullanıldığı görülmektedir. Teknolojiyle birlikte malzeme biliminin gelişmesi, mimarların tasarımlarına uygun malzeme özelliklerinin değişebilir ve dönüşebilir olmasına olanak sağlamıştır. Bu anlamıyla malzeme, teknolojik müdahalelerle farklı algısal boyutlarda değerlendirilmeye başlanmıştır.
Bu araştırmada, algı ve algılamayı etkileyen faktörlerden yararlanılarak, mimari tasarım ve pratiğin temelini oluşturan yapı malzemeleriyle güncel yapı malzemelerinin, kullanıcı tarafından algılanması arasındaki farklılıklar incelenerek değerlendirilmiştir. Araştırma kapsamında; doğal taş, ahşap, beton, tuğla ve metal malzemelerin taklitleri üzerinden karşılaştırılması yapılmıştır. Taklit malzemelerin hedefinde, mekân kullanıcısının öncelikli olarak görsel algısında özgün malzeme algısı yaratmak vardır. Genel hatlarıyla kullanıcının algılama sürecinde, çevreden gelen uyaranların, beş duyu organı vasıtasıyla bedene aktarılması ve algılama merkezinde değerlendirilmesi söz konusudur. Kullanıcı izlenimleriyle daha önce tecrübe ettiği özgün malzemeleri, taklit malzemelerle algılama merkezinde karşılaştırma sürecine sokmakta ancak bu sırada bir çatışma yaşamaktadır.
Taklit malzemelerin, bütüncül algıda özgün malzemelerin yerini alamamasına rağmen hem mimar hem de kullanıcılar tarafından tercih edilmesinin birçok sebebi olduğu görülmektedir. Bu malzemeler, alternatif çözümleri, fiyat performansını, uygulama kolaylığını ve çeşitliliği de beraberinde getirmektedir. Fakat ürün çokluğundan dolayı seçim zorluğu, hızlı ve toplu üretim süreçleriyle birlikte gelen standartlaşma, alternatif çözümlerin mimarı tasarımın merkezinden uzaklaştırması gibi dezavantajlar mimari tasarım sorunu olarak malzemeyi saf dışı bırakmaktadır. Araştırmanın çerçevesi, malzemelerin teknolojiyle birlikte gelişeceği, fakat mimarın tasarım sürecinde malzemenin kendisiyle bağlantılı kalması ve kullanıcının özgün malzeme algılamasında yaratılan çatışma sorunsalına bir ara kesit oluşturulabileceği kanısı üzerinden genişletilmiştir.