Özet
Toplumsal Cinsiyet(Gender) tarih
boyunca ve günümüzde kadının toplumsal konumunun biçimlenmesinde önemli bir
faktör olarak kabul edilmektedir. İnsan bir birey olarak doğduğu toplumda
cinsiyet algısına göre biçimlenmiş bir toplumsallaşma süreciyle baş başa kalmaktadır.
Bu toplumsallaşma süreci cinsiyet alanları üzerinden biçimlendirildiği için
kadınlar ve erkekler açısından farklı anlamlar ifade etmektedir. Bu süreçte
kadınlar daha edilgen ve kamusal alanın dışında bir hayat için
hazırlanmaktadırlar. Erkekler ise kamusal alana hâkim ve yöneten bir kimlikte
tanımlanmaktadırlar. Bu ayrım tarihi süreç içerisinde, farklı toplumlarda
farklı biçimlerde varlığını korumuştur. Değişen yaşam koşulları ve modernleşme
süreci bu yaklaşım değişmesinde etkili olmakla birlikte ortadan kaldırıcı bir
etkisinin olduğunu söylemek zordur.
Toplumda kadın ve erkekler arasındaki ayrımın derinliği, toplumsal
cinsiyet algılarının gücü bağlamında derinleşebilmektedir. Kadınlar ve erkekler
biyolojik cinsiyet (sex) farklılıklarının ötesinde sınırları keskince
belirlenmiş sosyokültürel kalıplara zorlanmaktadırlar. Dolayısıyla toplumsal
cinsiyet algısını besleyen unsurlar bu noktada önem kazanmaktadır. Bu
çalışmanın amacı, toplumsal cinsiyeti besleyen tüm unsurlara görünürlük
kazandırmak değildir. Çalışmada amacımız toplumsal yapının ve kültürün
biçimlenmesinde önemli bir kaynak olan din ve toplumsal cinsiyet algısı
arasındaki etkileşimin biçimini ortaya koymaktır. Bu açıdan ilkel dinlerden
ilahi dinlere kadar cinsiyet kalıplarının ortaya çıkış biçimi ve korunma
şekilleri üzerinde durulacaktır. Ancak bu makalenin sınırları içerisinde tüm
dinler ve ortaya koydukları cinsiyet kalıplarını ele almak mümkün değildir.
Aynı biçimde konuyla ilgili tüm kaynakların bu makalenin sınırları içerisinde ele
alınması zordur. Bununla beraber başta
üç semavi din ve bunun dışında öne çıkan inanç biçimlerinin(Budizm,
Hinduizm vb) kadın algısı kutsal metinler üzerinden ele alınacaktır. Bu bağlamda genel bir çerçevenin ortaya
konulması önemlidir. Bunun bize, dinin kadın algısı ve bu algının toplumsal
cinsiyet algısına etkisini ortaya koyabilmek açısından bir perspektif
sunabileceği kanısındayız. Bu alanda çalışan birçok uzman dinlerin kadınları
erkeklerin gerisinde varlıklar olarak tanımlamadığını ifade eder. Ancak yapılan
çalışmalar, gerek metinlerin yorumlanış biçiminin gerekse ataerkil toplumsal
yapının kadının algısına etkisinin büyük olduğunu ortaya koymaktadır. Bu algılamaya bağlı olarak kadınlar birçok
ayrımcılığa uğradığa uğramakta ve kamusal alnın dışında kalmaktadırlar. Bu
ayrımcılık dini metin ve sözlü anlatımlara dayandırılarak
meşrulaştırılmaktadır. Dolayısıyla din yada toplumsal cinsiyet algısı
kullanılarak kadın kamusal alnın dışına itildiği gibi toplumsal hayatta
görünürlüğü büyük oranda engellenmektedir.
Anahtar Kelimeler: Din, Kadın,
Cinsiyet, Toplumsal Cinsiyet,Toplum
Summary
Gender (Gender) is accepted as an important factor throughout history and today in shaping women's social position. In a society where human beings are born as an individual, they are kept apart by a process of socialization divided by gender. This socialization process has different meanings for women and menn this process, women are preparing for a life that is more passive and out of public space. Men are defined by an identity that dominates and manages the public sphere. This distinction preserves its existence in different forms in different societies in the course of history. It is difficult to say that the changing living conditions and the modernization process are influential in this change of approach and have a lifting effect. The depth of the distinction between men and women in the society can deepen in the context of the power of gender perceptions. Women and men are struggling with socio-cultural patterns that are sharply defined beyond their biological sex differences. Therefore, the elements that feed the perception of gender are gaining importance at this point. The purpose of this study is not to give visibility to all elements that feed gender. Our aim in our work is to reveal the form of interaction between religion and gender perception, which is an important source of social structure and culturel formation. At this point, the way in which gender stereotypes emerged from primitive religions to divine religions will be emphasized. At this point, sacred texts of religions will be utilized
It is difficult for all resources related to the topic to be handled within the limits of this article. However, the three sensual religions, and other forms of belief (Buddhism, Hinduism, etc.) that stand out, will be handled through sacred texts. We believe that this is a religious woman's perception and that it can offer an angle in terms of showing its effect on gender perception. Many experts who work in this area say that religions do not define women as being behind men. Studies have shown that the interpretation of the texts, or the patriarchal social structure, is largely influenced by women's perceptions. Due to this perception, women are undergoing many discriminations and are out of public awareness. Therefore, the woman is pushed out of the public sphere by using religion or gender perception.
Key Words: Religion, Woman, Sex, Gender,Society
Gender (Gender) is accepted as an important factor throughout history and today in shaping women's social position. In a society where human beings are born as an individual, they are kept apart by a process of socialization divided by gender. This socialization process has different meanings for women and menn this process, women are preparing for a life that is more passive and out of public space. Men are defined by an identity that dominates and manages the public sphere. This distinction preserves its existence in different forms in different societies in the course of history. It is difficult to say that the changing living conditions and the modernization process are influential in this change of approach and have a lifting effect. The depth of the distinction between men and women in the society can deepen in the context of the power of gender perceptions. Women and men are struggling with socio-cultural patterns that are sharply defined beyond their biological sex differences. Therefore, the elements that feed the perception of gender are gaining importance at this point. The purpose of this study is not to give visibility to all elements that feed gender. Our aim in our work is to reveal the form of interaction between religion and gender perception, which is an important source of social structure and culturel formation. At this point, the way in which gender stereotypes emerged from primitive religions to divine religions will be emphasized. At this point, sacred texts of religions will be utilized
It is difficult for all resources related to the topic to be handled within the limits of this article. However, the three sensual religions, and other forms of belief (Buddhism, Hinduism, etc.) that stand out, will be handled through sacred texts. We believe that this is a religious woman's perception and that it can offer an angle in terms of showing its effect on gender perception. Many experts who work in this area say that religions do not define women as being behind men. Studies have shown that the interpretation of the texts, or the patriarchal social structure, is largely influenced by women's perceptions. Due to this perception, women are undergoing many discriminations and are out of public awareness. Therefore, the woman is pushed out of the public sphere by using religion or gender perception.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Hakemli Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
· JAD, bilgiyi genişletmek ve geliştirmek için tamamen Açık Erişim Dergi Politikasını kabul eder.
· Adres: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Esenboğa Yerleşkesi Çubuk/Ankara