Türkiye’nin erozyon risk durumu ve toprak kaybı değerlendirildiğinde, Türkiye için literatürdeki yöntem ve teknikler arasından en ideal modelin ICONA olacağı anlaşılmıştır. Bu çalışmada; su, rüzgâr ve yanlış alan kullanımına bağlı erozyon riski yüksek olduğu ifade edilen Ankara Kenti’nin erozyon duyarlılık düzeylerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla, coğrafi bilgi sistemleri yazılımından ArcGIS 10.7 kullanılmış ve Ankara’nın erozyon risk düzeyleri ICONA modeli/yöntemi ile tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda, mekânsal erozyon riski haritasının yanı sıra erozyon risk düzeyleri belirlenmiş ve değerlendirilmiştir. Bulgular, Yenimahalle ve Keçiören ilçelerinin güneyi, Mamak’ın batısı, Çankaya ve Etimesgut’un kuzeyi ile Sincan’ın doğusundaki yaklaşık 124.300 hektarlık alanda erozyon riskinin yüksek ve çok yüksek olduğunu göstermektedir. Bu çalışma, tek bir mekânsal gösterge olan erozyon riskinin belirlenmesine yönelik çalışmaların yanı sıra çok katmanlı mekânsal planların hazırlanması ve farklı göstergelerin bütünleşik olarak değerlendirilmesine yönelik gelecekteki benzer çalışmalar için de örnek olabilir.
Erozyon duyarlılığı toprak kaybı toprak erozyonu ICONA modeli
When Turkey's erosion risk status and soil loss were evaluated, it was understood that ICONA would be the most ideal model for Turkey among the methods and techniques in the literature. In this study, it was aimed to determine the erosion susceptibility levels of Ankara City, which is stated to have a high risk of erosion due to water, wind and improper land use. For this purpose, ArcGIS 10.7 from geographic information systems software was used and the erosion risk levels of Ankara were determined by ICONA model/method. As a result of the research, spatial erosion risk map as well as erosion risk levels were determined and evaluated. The findings show that the erosion risk is high and very high in approximately 124,300 hectares of land south of Yenimahalle and Keçiören districts, west of Mamak, north of Çankaya and Etimesgut and east of Sincan. This study can serve as an example for future similar studies on determining erosion risk as a single spatial indicator, as well as for the preparation of multi-layered spatial plans and the integrated assessment of different indicators.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevresel Değerlendirme ve İzleme, Doğal Kaynak Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 4 |