AMAÇ
Acil servise başvuran
hastaların %35-61’ine radyolojik tetkik yapılmakta ve bu tetkiklerin %16’sı
akciğer grafisi(AG) olmaktadır. Acil serviste çekilen AG’lerinde patoloji
saptanma oranı farklı çalışmalarda %2.5-37 arasında değişmektedir. AG
istemlerinin doğru endikasyonla yapılmaması sonucu hastaya gereksiz radyasyon
verme, iş yükü artışı, acil servis kalış süresini arttırma, maliyet artışı gibi
bir takım olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Yatakbaşı çekilen AG’leri
personelin az da olsa radyasyona maruz kalmasına neden olmaktadır. Bizde bu
çalışmada acil serviste AG çekilmesinin endikasyonları neler olmalıdır bunu
araştırmayı amaçladık. Bu sayede gereksiz tetkik ve maliyet önlenmiş klinisyenler
karar verirken daha güvenli hareket etmiş olacağını hedeflemekteyiz.
GEREÇ YÖNTEM:
Üniversite hastanesi
acil servisine 4 aylık sürede başvuran tüm 18 yaş üstü hastalar çalışmaya
alınmıştır. Hastaların demografik ve klinik bilgileri, AG istemi ve grafi
isteme endikasyonları (tanı koyma, tanı dışlama, tedaviye cevabı değerlendirme,
preoperatif tanısal işlemler, konsültan hekim isteği) hastanın AG sonrası son
tanısı ve tedavi planı ile hastanın birincil bakımından sorumlu hekimin
bilgileri(kıdem yılı, ve acil serviste ardışık çalışma süresi) oluşturulan
forma kaydedildi. Kesitsel analitik olarak yapılan çalışmada ortalamaların
karşılaştırılmasında t-testi, sayımla belirlenen değişkenlerin
karşılaştırılmasında ki-kare testi kullanıldı. Veri toplanacak günlerin
belirlenmesinde rastgele sayılar tablosu kullanıldı.
BULGULAR:
Çalışmaya 1.000 hasta
alındı. Yaş ortalaması 46.776 (+/- 18.18) idi. Hastaların cinsiyet dağılımı
%55.5’i erkek(n=555) ve %44.4’ü kadın(n=444) idi. 1.000 olgunun değerlendirildiği çalışmamızda
hastalara %18.7 (n=187) oranda AG çekildiği görülmüştür. Bu grafilerde klinik
olarak anlamlı patolojik bulgu %22(n=41) oranında bulundu. AG’lerinin %57.2
(n=107) oranında tanı dışlaması, amacıyla çekildiği saptandı. Tanı koyma
amacıyla çekilen AG patolojik bulgu saptama oranı %40.2(n=29)idi. Hastalardan
AG’lerinde patolojik bulgu saptama oranı solunum sistemi(SS) ile ilgili yakınması
olanlarda %32.8 (n=21) ve fizik bakısında SS bulgusu olanlarda %31.1 (n=34)
oranında saptanmıştır. AG de en sık rastlanan patolojik olarak anlamlı bulgu
‘yeni ya da ağırlaşmış KKY ‘ olarak bulunmuştur (n=17,%9.1). Hastaneye
yatırılan ve AG çekilen hastalarda %35.2(n=24) oranında klinik olarak anlamlı
patolojik bulgu saptanmıştır.
SONUÇ: Acil
servise SS ile ilgili yakınma ile başvuran, fizik bakısında vital bulguları
stabil olmayan, özellikle SS veya KVS ile ilgili patolojik fizik bakı bulgusu
olan, 65 yaş üzeri hastalarda çekilen AG’lerinde klinik olarak anlamlı
patolojik bulgu saptama oranının yüksek olduğu bulunmuştur. Fizik bakı bulgusu
olmayan KVS ya da SS ile ilgili yakınması olmayan hastalarda AG’lerinin tek
başına tanı ve tedavi planına etkisi düşüktür.
Bölüm | Makale |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2017 |
Kabul Tarihi | 15 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 2 Sayı: 3 |