Küreselleşmeyle birlikte ülke sınırlarını aşan ticari faaliyetler zorlukları da beraberinde getirmiştir. Yarattığı fırsatların yanı sıra rekabetin de artmasına zemin hazırlayan küreselleşme, aynı zamanda mevcut stratejilerin işlerliğini kaybetmesine neden olmuştur. Bununla birlikte artan küresel hareketlilik ve öngörülemez boyutlara varan değişim, piyasaları beklenmedik zaman ve boyutlarda risklere maruz bırakabilmektedir. Küreselleşmenin bir sonucu olan ülkeler arası geçiş kolaylıkları krizlerin tek bir bölgeyle sınırlı kalmadığını gösterirken, kriz dönemlerinde ortaya çıkan durgunluk ve güvensizlik gibi olumsuzlukların etkisi de dünyanın farklı bölgelerinde hissedilebilmektedir. Bu noktada odaklanılması gereken en temel husus krizi ekonomik yaşamın bir parçası olarak kabullenmek ve en az hasarla atlatabilecek etkinlikte stratejiler geliştirebilmektir. Kriz olgusuna gerek genel anlamda gerekse de havacılık sektörü bağlamında kavramsal bir bakışın amaçlandığı çalışmanın ilk bölümünde krizle ilgili kavramlara değinilmiş, ikinci bölümde ise havayolu taşımacılığı sektörünün tarihsel süreçte karşı karşıya kaldığı en büyük krizlerden bahsedilmiştir. Son bölümde ise havayolu taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin kriz koşullarında ne gibi önlemler almaları gerektiğine dair birtakım önerilerde bulunulmuştur.
With the globalization, commercial activities passing through the borders of the countries have given rise to difficulties. Globalization, which paved the way for increased competition as well as the opportunities it has created, also caused the existing strategies to lose their functionality. However, increasing global mobility and unpredictable changes may expose markets to risks at unexpected times and dimensions. While the ease of transition among countries as a result of globalization shows that the crises are not limited to a single region, the effects of adversities such as stagnation and insecurity in crisis periods can be felt in different regions of the world. At this point, the main thing to focus on is to accept the crisis as a part of economic life and to develop strategies that can overcome it with minimum damage. In the first part of the study, in which a conceptual view of the crisis phenomenon is aimed both in general and in the context of the aviation sector, the concepts related to the crisis are examined, and in the second part, the biggest crises faced by the airline transportation sector in the historical process are mentioned. In the last part, a number of suggestions were made regarding what measures should be taken by companies operating in the air transport sector in case of any crisis.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İşletme |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Şubat 2021 |
Kabul Tarihi | 12 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 1 |