Backrounds/Aims: With the emergence of the new and more transmissible COVID variants such as Omicron, the necessity of taking new measures began to be discussed.
Methods: Data regarding the organizational arrangements as defining COVID-free heart centers during the first waves is scarce. We evaluated the 273 non-COVID acute coronary syndrome patients who were admitted to our COVID-free tertiary cardiovascular center during the lockdown period. None of these cases had hospital acquired SARS CoV-2 infection during the follow-up. Therefore, no COVID-related morbidity or mortality was observed in this vulnerable group.
Results: However, when we analyzed the 88 primary percutaneous coronary intervention procedures of the non-COVID STEMI patients of the lockdown period and compared the 70 of them with the 50 STEMI patients of the previous year, the results were not that encouraging. Even our hospital was declared as a COVID-free cardiolovascular center, there was a significant delay in the symptom-to-door time (SDT) during the pandemic (4.8 vs. 2.5 hours, respectively; P<0.001). Door-to-balloon time (DBT) for the lockdown period was not different than the prepandemic era. The main difference regarding the angiographic endpoints was in corrected TIMI frame counts (cTFC) which was significantly higher during the pandemic (32.9 vs. 27.3) (P<0.001). Furthermore, a powerful positive correlation between SDT and TFC was represented (R=0.731, p<0.001). Hospitalization duration was shortened during the pandemic (2.3 days in pandemic and 3.4 days in 2019, P<0.001). None of the patients had hospital-acquired infection and related morbidity. However, in-hospital mortality was significantly higher than the previous year’s (11.4% vs. 1.8% respectively, P=0.039). TFC was found to be an independent predictor of in-hospital cardiac events (OR: 1.17, 95% CI: 1.05-1.31, P< 0.01).
Conclusions: These results suggest that, when we exclude morbidity and mortality resulting from hospital-acquired infection, reorganizing as a COVID-free cardiac center doesn’t have satisfactory favorable impact on the adverse cardiovascular outcome during the pandemic, unless the public is well informed.
COVID-19; percutaneous coronary intervention STEMI perkütan koroner girişim
Amaç: Omicron gibi yeni ve daha bulaşıcı COVID varyantlarının ortaya çıkmasıyla birlikte yeni önlemlerin alınması gerekliliği tartışılmaya başlandı.
Yöntemler: Pandemi döneminde COVID'siz kalp merkezlerini tanımlayan organizasyonel düzenlemelere ilişkin veriler azdır. 11 Mart 2020-11 Haziran 2020 tarihleri arasında başvuran 88 STEMI hastası (Grup 1) ve 2019 yılının aynı döneminde başvuran 79 hasta (Grup 2) incelendi. COVID-PCR testi pozitif çıkan hastalardan ikisi başka merkezlere sevk edildi. Ardından elde edilen verilerin analizi, grup 1'e 70 hastanın ve grup 2'ye 55 hastanın kaydıyla sonuçlandı. Bu vakaların hiçbirinde takip sırasında hastaneden edinilmiş SARS CoV-2 enfeksiyonu yoktu. Bu nedenle, bu savunmasız grupta COVID ile ilgili herhangi bir morbidite veya mortalite gözlenmedi.
Bulgular: Sokağa çıkma yasağı döneminde COVID olmayan STEMI hastalarının 88 birincil perkütan koroner girişim prosedürünü analiz ettiğimizde ve bunların 70'ini önceki yılın 50 STEMI hastasıyla karşılaştırdığımızda sonuçlar o kadar da iç açıcı değildi. Hastanemiz COVID'siz bir kardiyovasküler merkez olarak ilan edilse bile, pandemi sırasında semptomlardan kapıya kadar geçen sürede (SDT) önemli bir gecikme oldu (sırasıyla 4,8 - 2,5 saat; P<0,001). Karantina döneminde kapıdan balona geçen süre (DBT), pandemi öncesi dönemden farklı değildi. Anjiyografik sonlanım noktalarına ilişkin temel fark, pandemi sırasında önemli ölçüde daha yüksek olan düzeltilmiş TIMI frame count (cTFC) olmuştur (32,9 - 27,3, P<0,001). Ayrıca, SDT ile TFC arasında güçlü bir pozitif korelasyon gösterildi (R=0.731, p<0.001). Pandemi sırasında hastanede kalış süresi kısaldı (pandemide 2,3 gün ve 2019'da 3,4 gün, P<0,001). Hastaların hiçbirinde hastane kaynaklı enfeksiyon ve buna bağlı morbidite yoktu. Ancak, hastane içi ölüm oranı bir önceki yıla göre önemli ölçüde yüksekti (sırasıyla %11,4'e karşı %1,8, P=0,039). TFC'nin hastane içi kardiyak olayların bağımsız bir belirleyicisi olduğu bulundu (OR: 1.17, %95 GA: 1.05-1.31, P< 0.01).
Sonuçlar: Bu sonuçlar, hastane kaynaklı enfeksiyondan kaynaklanan morbidite ve mortaliteyi hariç tuttuğumuzda, COVID'siz bir kalp merkezi olarak yeniden yapılanmanın, halk iyi bilgilendirilmedikçe, pandemi sırasında olumsuz kardiyovasküler sonuç üzerinde tatmin edici olumlu bir etkiye sahip olmadığını göstermektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orjinal Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Mart 2023 |
Kabul Tarihi | 30 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |