Amaç: Çalışmamızda Üroloji uzman hekimleri hakkında 2010-2015 yılları arasında ölümle sonuçlanan tıbbi kötü uygulama iddiası içeren ve Adli Tıp Kurumu (ATK) 1. İhtisas Kurulunca değerlendirilen 96 olgunun sunulması ve tıbbi kötü uygulama iddiaları ile ilgili üroloji hekimlerinin farkındalığının arttırılması amaçlanmıştır.
Gereç-Yöntem: Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunca 2010-2015 yılları arasında düzenlenen raporlar retrospektif olarak incelenmiş ve Üroloji kliniklerinde tedavi gören, tıbbi uygulama hatası iddiası bulunan ve ölümle sonuçlanan olguların tamamı çalışmaya dahil edilmiştir.
Bulgular: Çalışmaya 96 olgu dahil edilmiştir. Olguların 16’sında (%16,7) tıbbi kötü uygulama olduğu, 80’inde (%83,3) olmadığı yönünde rapor düzenlenmiştir. Olguların 76’sının (%79,2) kadın, en sık yaş aralığının 60 yaş ve üzeri (n:46 %47,9); ortalama yaşın 54,90±19,59 olduğu tespit edilmiştir. Yetmiş üç (%76) olgu elektif şartlarda takip edilmiştir. Olguların 20’sinde (%20,8) bir komplikasyon gelişmiştir. Olguların 68’inde (%70,8) cerrahi tedavi uygulanmıştır. Yirmi (%20,8) olgu üriner sistem taş hastalığı ve 16 (%16,7) olgu benign prostat hiperplazisi tanısı almıştır. Kurul tarafından en sık tedavi eksikliği (n:6, %37,5) nedeniyle doktora kusur atfedilmiştir.
Sonuç: Tıbbi uygulama hatası iddiası bulunan olguların kapsamlı incelemesinin bu olguların daha iyi anlaşılmasına, sunulan tıbbi hizmetin ve toplum sağlığının iyileşmesine katkıda bulunacağını düşünmekteyiz.
Yok
Yok
Aim: This study aimed to present 96 cases evaluated by the 1st Specialization Committee of The Council of Forensic Medicine, which included medical malpractice claims about urologists resulting in death between 2010 and 2015 and to increase the awareness of urologists about medical malpractice claims.
Materials and methods: The reports prepared by the 1st Specialization Committee of The Council of Forensic Medicine between 2010–2015 were reviewed retrospectively. All of the cases treated in Urology clinics, alleged medical malpractice, and resulted in death, participated in the study.
Results: In this study, 96 cases were included. It was reported that there was medical malpractice in 16 (16.7%) cases. Seventy–six of the patients (79.2%) were female; the most common age range was ≥ 60 years (n:46 47.9%); the mean age was 54,90±19,59 years. Seventy–three (76%) cases were followed up under elective conditions. Complications developed in 20 (20.8%) of the cases during their treatment course. Surgical treatment was applied in 68 (70.8%) patients. Twenty (20.8%) cases were diagnosed with urinary system stone disease and 16 (16.7%) cases with benign prostatic hyperplasia. The committee attributed malpractice to the doctors most frequently due to lack of treatment (n:6, 37.5%).
Conclusion: We think that a comprehensive review of the cases with medical malpractice claims will contribute to a better understanding of these cases, the improvement of the medical service provided, and public health.
Yok
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orjinal Araştırma |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2022 |
Kabul Tarihi | 10 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 12 Sayı: 3 |