Amaç: Klinimizde, non-Hodgkin lenfoma tanısı konulan ve tedavi edilen çocuk hastalarımızın demografik ve klinik özelliklerini, tedavi yaklaşımlarını ve sonuçlarını değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: 2006-2002 yılları arasında non-Hodgkin lenfoma tanısı alan ve takip edilen hastaların onkolojik dosyaları geriye dönük olarak incelendi.
Bulgular: Bu çalışmaya Hodgkin dışı lenfomalı seksen çocuk dahil edildi. Elli beş erkek (%68,8) ve 25 kız (%31,2) vardı. Hastaların yaşları 2 ile 18 yıl arasında değişmekteydi (ortanca: 11,1 yıl). Dokuz hastada (%11,3) primer immün yetmezlik vardı. Hastaların 63'ü evre III (%78,7) idi. Çoğunluk patolojik alt tip Burkitt lenfoma idi (n: 31, %38,8). Genel sağkalım ve olaysız sağkalım oranları sırasıyla %71,7 ve %71,5 idi. Primer immün yetmezliği olmayan ve olan hastaların genel sağkalım oranları sırasıyla %81,1 ve %11,1 idi. Bu iki grup arasında anlamlı bir fark vardı. Cox regresyon analizi, ileri evre ve eşlik eden primer immün yetmezliğin prognoz için risk faktörleri olduğunu göstermiştir.
Sonuç: Yoğun tedavi yaklaşımları, Hodgkin olmayan lenfoma olan çocuklarda genel sağkalım oranlarını artırmıştır. Ancak primer immün yetmezliği olan non-Hodgkin lenfoma çocuklarında bu başarı oranı elde edilememektedir.
Yok
Aim: To evaluate the demographic and clinical characteristics, treatment approaches and outcomes of our pediatric patients with non-Hodgkin lymphoma diagnosed and treated in our center.
Material and Methods: Between 2006 and 2002, the oncologic charts of the patients diagnosed and followed up as non-Hodgkin lymphoma were reviewed retrospectively.
Results: Eighty children with non-Hodgkin lymphoma were included in this study. There were 55 boys (68.8%) and 25 girls (31.2%). The patients’ ages ranged from 2 to 18 years (median: 11.1 years). Nine patients (11.3%) had primary immunodeficiency. Sixty-three of the patients were stage III (78.7%). The majority pathologic subtype was Burkitt lymphoma (n: 31, 38.8%). The overall survival and event-free survival rates were 71.7% and 71.5%, respectively. The patients’ overall survival rates without and with primary immunodeficiency was 81.1% and 11.1%, respectively. There was a significant difference between these two groups. Cox regression analysis showed that advanced stage and concomitant primary immunodeficiency have been risk factors for prognosis.
Conclusion: Intensive treatment approaches have increased overall survival rates in children with non-Hodgkin lymphoma. However, this success rate cannot be achieved in non-Hodgkin lymphoma children with primary immunodeficiency.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orjinal Araştırma |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 1 Ekim 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2022 |
Kabul Tarihi | 24 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 12 Sayı: 6 |