Bu makale, çocuklara yönelik animasyon dizisi Adventure Time’ın mekânsal ve ahlaki semiyotiğini inceleyerek, çizgi filmlerdeki görsel çevrelerin etik değerleri nasıl ilettiğini Yuri Lotman’ın semiyosfer kuramı üzerinden analiz eder. Çalışma, animasyon anlatılarında mekânsal tasarımın yalnızca dekoratif değil, aynı zamanda ahlaki ikilikleri görsel olarak kodlayan anlatımsal bir araç olduğunu savunur. Lotman’ın mekânsal kategorileri olan topografik, topolojik ve semantik alanlar aracılığıyla, Adventure Time’daki Şeker Krallığı, Buz Krallığı ve Geceküresi gibi diyarların nasıl birer metaforik alan olarak ahlaki düzeni, belirsizliği ve kaosu temsil ettiğini araştırır. Bu sembolik coğrafyalar, daha derin kültürel yapıları yansıtarak izleyicinin iyi ve kötüye dair algısını şekillendirir. Ayrıca, çalışma geleneksel animasyonlarda sıklıkla görülen “güzelliğin iyilikle, çirkinliğin kötülükle eşleşmesi” gibi estetik stereotiplerin çocuk izleyiciler üzerinde yaratabileceği etik sonuçları eleştirir. Bununla birlikte, Adventure Time zaman zaman bu kalıpları tersyüz ederek ahlaki belirsizliklere yer açar. Lotman’ın mekânsal semiyotiğiyle yapılan bu analiz, animasyonlarda mekânın eğitsel gücünü vurgular ve görsel anlatıların eleştirel bir gözle okunmasını teşvik eder. Bulgular, animasyonlardaki mekânsal estetiğin kültürel kodlarla derinden ilişkili olduğunu ve bu kodların etik mesajlarının medya çalışmaları açısından dikkatle incelenmesi gerektiğini göstermektedir.
This paper explores the spatial and moral semiotics of the animated series Adventure Time, drawing on Yuri Lotman's semiosphere theory to analyze how visual environments in children's media communicate ethical values. The study argues that in animated narratives, spatial design is not merely decorative but functions as a narrative device that visually encodes moral dichotomies. Through the lens of Lotman’s topographic, topological, and semantic spatial categories, the paper investigates how Adventure Time constructs realms such as the Candy Kingdom, Ice Kingdom, and Nightosphere as metaphorical spaces symbolizing moral order, ambiguity, and chaos. These symbolic geographies reflect deeper cultural structures and shape the viewer’s perception of good and evil. Furthermore, the research critiques how conventional animation often reinforces aesthetic stereotypes—such as beauty aligning with goodness and ugliness with evil—posing potential ethical implications for young audiences. However, Adventure Time occasionally subverts these norms, offering spaces where moral ambiguity is acknowledged. By applying Lotman’s spatial semiotics, this study highlights the pedagogical power of animated space and encourages a critical reading of visual storytelling in children’s media. The findings suggest that animated spatial aesthetics are deeply tied to cultural codes, and their ethical messaging warrants closer scrutiny in media studies.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Eylül 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 13 Mayıs 2025 |
Kabul Tarihi | 9 Eylül 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 5 Sayı: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.