Hagia Sophia has a history of 1500 years. It has been used as a church for nearly 1000 years and has become a crucial symbol of the power of the Byzantine Empire as well as being a center of worshipping for Christians. The symbolic power of Hagia Sophia, which was used as a mosque for 482 years and was conquered by Ottomans, is important. The conquest of Istanbul has been designated by Prophet Muhammed as a 'heralded victory' or 'chosen destination' and therefore, it has a very different meaning for the Islamic world. It was converted into a museum on November 24, 1934. This decision can be interpreted as neutralizing the space in terms of religion or as an effort to compromise. The issue of whether Hagia Sophia is to be reopened as a mosque or not is discussed from time to time in nationalist-conservative discourse. It has been a monumental place that has important symbolic meanings for different religions and empires throughout history and has caused victories, sadness, joys, losses and collective traumas. These old-world traumas are instrumentalized again in the new world. In this paper, the subject will be discussed in the context of political anamnesis.
Ayasofya 1500 yıllık bir geçmişe sahiptir. 1000 seneye yakın bir süre kilise olarak kullanılmış ve Hristiyanlar için bir ibadet merkezi olmasının yanısıra Bizans Imparatorluğu'nun da önemli bir güç simgesi haline gelmiştir. Osmanlı’nın İstanbul’u fethi ile birlikte 482 yıl boyunca cami olarak kullanılan Ayasofya’nın sembolik gücü önemlidir. Hz. Muhammed tarafından İstanbul’un fethi bir ‘müjdelenmiş zafer’ ya da ‘seçilmiş hedef ’ olarak belirtilerek, İstanbul’u İslam dünyasının gözünde önemli bir yere taşır. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’a girer girmez ilk olarak Ayasofya’ya gitmiş ve ilk Cuma namazını burada kılmıştır. Bu sebeple iki farklı din ve topluluk için de Ayasofya’nın psikopolitik anlamı büyüktür. 24 Kasım 1934’de Ayasofyanın müzeye çevrilmesi, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin içinde bulunduğu şartlarda mekânı nötrleştirme ya da bir uzlaşma hareketi çabası olarak yorumlanabilmektedir. Ayasofya’nın cami olarak yeniden ibadete açılıp açılmaması konusu ise milliyetçi- muhafazakâr söylemde zaman zaman tartışılagelir. Tarih boyunca farklı din ve yönetimler tarafından önemli sembolik anlamlar taşıyan Ayasofya bir anıt mekânı olarak zaferlere, hüzünlere, sevinçlere, kayıplara ve kolektif travmalara sebep olmuştur. Eski dünyaya ait bu travmaların yeni dünyada tekrar ve tekrar araçsallaştırılması, politik anamnesis üzerinden tartışılabilir. Unutulanı hatırlamak ve hatırlatmak, bireysel ve kolektif hafızayı nasıl etkiler ve Ayasofyanın geçmişi, bugünü ve geleceği bu durumdan nasıl etkilenir?
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 15 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 63 |