Giriş: Gebeliğin çok nadir bir komplikasyonu olan spontan uterus
rüptürü hem fetus hem de anne için oldukça katastrofiktir. Bu
durum, uterus anomalileri, uterin skar dokusu varlığı, makrozomik
fetüs, sefalopelvik uyuşmazlık ve doğum esnasında indüksiyon
ajanları kullanılması gibi risk faktörleri ile ilişkilidir. Bu yazıda
oldukça nadir görülen, ilk gebelikte gelişen, travma öyküsü
olmayan skarsız bir uterus rüptürü vakasını tartışmayı amaçladık.
Olgu Sunumu: 22 yaşında ve 22 haftalık ilk gebeliği olan hasta
acil servise bayılma ve hafif dispne şikayetleri ile başvurdu.
Hastanın travma öyküsü yoktu. Fizik muayenesinde Glasgow
koma skoru 15, arteriyel tansiyonu 60/30mmHg ve nabız sayısı
110/dakika idi. Yapılan ilk abdominal ultrason sonucu normal
olarak değerlendirildi. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanına
toplamda 2 defa konsülte edilen hastada fetal kalp atımlarının
normal olduğu ve obstetrik bir patoloji düşünülmediği bilgisi
alındı. 1000ml normal salin infüzyonuna rağmen hipotansiyonu
devam eden hastanın yapılan kontrol ultrasonunda batın
içerisinde serbest sıvı tespit edildi. Bunun üzerine genel cerrahi
tarafından tanısal amaçlı acil laparotomy uygulanan hastada
batın içerisinde önemli miktarda kanama olduğu ve fetüsün
peritoneal kavitede olduğu görüldü. Hasta operasyon sonrasında
iyileşip, post operatif 5. günde taburcu edilirken fetus kaybedildi.
Sonuç: Her ne kadar primigravidlerde çok nadir görülse de,
acil servis doktorları hemodinamik olarak unstabil olan gebe
hastalarda spontan uterus rüptürünü akla getirmelidirler.
Introduction: Spontaneous uterine rupture is potentially catastrophic for both the mother and fetus. It is associated with risk factors, such as uterine abnormalities, uterine scar, macrosomic fetus, cephalopelvic disproportion, and use of uterotonic agents for induction of labor. We present a case of spontaneous rupture of an unscarred primigravid uterus, which is extremely rare. Case Report: A 22-year-old primigravida at 22 weeks presented to the emergency department with complaints of syncope and mild dyspnea. On her physical examination, she had a Glasgow coma scale of 15, tension arterial of 60/30 mmHg, and pulse rate of 110 beats/minute. Her first abdominal ultrasound was reported as normal. After consultation, the obstetrician reported that the fetus had normal fetal heart rate, and there had been no abnormality with the patient’s pregnancy. After intravenous infusion of 1000 ml saline, her hypotension still proceeded, and her second USG revealed free fluid in the abdomen. An emergency laparotomy was performed for a probable diagnosis of intra-abdominal hemorrhage and the fetus found floating freely in the peritoneal cavity. The patient recovered and discharged healthy 5 days after the operation, while the fetus could not survive.Conclusion: Although it is extremely rare in primigravidas, an emergency physician should consider spontaneous uterine rupture in pregnant patients with hemodynamic instability
Diğer ID | JA33UA76MC |
---|---|
Bölüm | Case Report |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2014 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 5 Sayı: 10 |