Marka kavramına hukuki zemin hazırlayan “Sınai Hak” kavramının kullanımı 19.yy sonlarında Sanayi Devrimi ile birlikte başlamış olup bu hakların savunulmasına ve korunmasına duyulan ihtiyaç nedeniyle o günün şartlarında bir düzenleme yapılmasına karar verilmiştir. Bu alandaki ilk düzenleme Patent Kanunu’dur. Türkiye’de sınai haklarla ilgili işlemleri uzun bir süre (1994 yılına kadar) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yürütmüştür. Ancak bu işlemlerin uzmanlaşma gerektirmesi nedeniyle 1994 yılında yeni bir karar alınarak 544 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türk Patent Enstitüsü’nün (TPE) kurulmasına karar verilmiştir. Marka hakkı, hukuki açıdan sahibinin izni olmadan markanın kullanılmasının önlenmesine yarayan ve ayni etkileri olan mutlak bir haktır. Mutlak haklar; herkes tarafından ihlal edilmeye müsait olan, dolayısıyla da hak sahibinin, ihlal eden herkese karşı ileri sürebileceği, hakkına riayet edilmesini talep edebileceği haklardandır. Özellikle marka hakkı, gayri maddi mallar üzerinde iddia edilebilen mutlak haklardan olup herkesin kullanımına açık olan bir işaret seçerek kendisini sicile tescil ettiren kişinin inhisarına bırakılmakta ve onun üzerinden de herkese karşı ileri sürülebilen ve herkesçe uyulmasını zorunlu kılan mutlak bir hak oluşmaktadır. Bu çalışmada marka kavramının kavramsal ve hukuki açıdan çerçevesi ele alınmıştır.
Marka kavramına hukuki zemin hazırlayan “Sınai Hak” kavramının kullanımı 19.yy sonlarında Sanayi Devrimi ile birlikte başlamış olup bu hakların savunulmasına ve korunmasına duyulan ihtiyaç nedeniyle o günün şartlarında bir düzenleme yapılmasına karar verilmiştir. Bu alandaki ilk düzenleme Patent Kanunu’dur. Türkiye’de sınai haklarla ilgili işlemleri uzun bir süre (1994 yılına kadar) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yürütmüştür. Ancak bu işlemlerin uzmanlaşma gerektirmesi nedeniyle 1994 yılında yeni bir karar alınarak 544 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türk Patent Enstitüsü’nün (TPE) kurulmasına karar verilmiştir. Marka hakkı, hukuki açıdan sahibinin izni olmadan markanın kullanılmasının önlenmesine yarayan ve ayni etkileri olan mutlak bir haktır. Mutlak haklar; herkes tarafından ihlal edilmeye müsait olan, dolayısıyla da hak sahibinin, ihlal eden herkese karşı ileri sürebileceği, hakkına riayet edilmesini talep edebileceği haklardandır. Özellikle marka hakkı, gayri maddi mallar üzerinde iddia edilebilen mutlak haklardan olup herkesin kullanımına açık olan bir işaret seçerek kendisini sicile tescil ettiren kişinin inhisarına bırakılmakta ve onun üzerinden de herkese karşı ileri sürülebilen ve herkesçe uyulmasını zorunlu kılan mutlak bir hak oluşmaktadır. Bu çalışmada marka kavramının kavramsal ve hukuki açıdan çerçevesi ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 1 Sayı: 1 |