Ülkemizde son yıllarda taş ve maden ocakçılığı, yol, çimento fabrikası, termik santral, HES, RES gibi faaliyetler ile doğaya önemli ölçüde zarar verilmektedir. Bu gibi projelerin doğaya ve çevreye olan etkilerinin değerlendirilmesi ve alınacak önlemlerin ortaya konması ise Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamında yapılmaktadır. Bu yönetmelikte neredeyse her yıl yapılan değişikliklerle bazı projeler ÇED kapsamı dışında bırakılmakta ya da proje tanıtım dosyaları, ÇED başvuru dosyaları ve ÇED raporları doğru bir şekilde yapılmamaktadır.
Bu çalışma ile Trakya’da açılmak istenen ya da faaliyete geçmiş olan projelerin proje tanıtım dosyaları, ÇED başvuru dosyaları ve ÇED raporlarından bazıları incelenerek bunlardaki eksiklikler ortaya konmuştur. Söz konusu dosyaların incelenmesi ile ÇED’den kaçmak için, proje alanı ve kapasitesinin ÇED Yönetmeliğinin Ek-2 listesindeki sınır değerlerin altında göstermek; dosyalarda eksik ya da hatalı bilgi vermek; olumsuz uygulamalar için alınacak önlemler açıklanmadan “gerekli önlemler alınacaktır” şeklinde yanıtlar vermek; proje sahasında ölçüm, analiz ya da bilimsel değerlendirmeler yapılmışsa bunları görmezden gelmek ya da farklı yorumlamak gibi yöntemlere başvurulduğu görülmüştür. Bu konuda başvurulan diğer bir yöntem ise projelerin uygulanması önünde engel oluşturan mevzuatın değiştirilmesi yönünde girişimler de bulunulmasıdır. Bu girişimler de çoğunlukla yatırımcının lehine, ne yazık ki doğanın aleyhine olmaktadır.
In recent years, activities such as quarrying and mining applications, road construction, cement production, thermal power plants, HEPP and WPP have been significantly damaged to the nature of Turkey. Assessment of the effects of such projects on nature and the environment and revealing the measures to be taken are done within the scope of regulation on Environmental Impact Assessment (EIA) Reports. With the changes made in this regulation almost every year, some projects are excluded from the scope of EIA, or project information files, EIA application files and EIA reports are not done correctly. With this study, various project information files, EIA application files and EIA reports of the projects that are intended to be applied in Thrace Region or that have been in operation were examined and the deficiencies in these have been revealed.
As a result of the analyses, to avoid EIA, various methods have been observed such as demonstrating the project area and capacity below the limit values in the Annex-2 list of the EIA Regulation; providing incomplete or incorrect information; giving responds as "Necessary measures will be taken" without explaining the measures to be taken for negative applications, and ignoring or interpreting the evaluations differently, if measurement, analysis or scientific evaluations have been made in the project areas. Another strategy used in this regard is to attempt to change the legislation that impedes the implementation of the projects. These initiatives are mostly in favor of the investor, unfortunately against nature.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 1 |
JENAS | Journal of Environmental and Natural Studies