Hemp fibre was used as a natural fiber for textiles in
ancient times and lost its importance over time. In recent years, due to the
importance of biodegrability and sustainability, the importance of alternative
natural fibers has also increased. The use of hemp as a textile fiber has been
re-investigated with the release of controlled cultivation of cannabis plants. In
this work, treatment possibilities of hemp
woven fabrics with enzymes were investigated. Performance of treated fabrics by
three different methods with NaOH, H2O2 and α-amylase,
pectinase, laccase enzymes was compared. In Method 1, desized fabric with amylase
was scoured with NaOH and than bleached with H2O2. In Method
2, desized fabric was scoured with pectinase and bleached with H2O2.
In Method 3, scoured fabric by Method 2 was treated with laccase. Hydrophility,
colour coordinates, yellowness index, tensile strength, elongation and wrinkle
recovery of all woven were evaluated. The highest hydrophility (1,46 s) was
obtained by Method 2. The optimization of the process was necessary for
coloration in light colours. Treatments did not cause a significant change in strength
and elongation of fabrics. The highest recovery angle (78°) was obtained by Method 1.
Finally, hemp has potential to use for industrial applications.
Kenevir lifi tarih boyunca tekstil materyallerinde doğal
elyaf olarak kullanılmış, zaman içinde önemini kaybetmiştir. Ancak son yıllarda,
tekstilde biyobozunurluğun ve sürdürülebilirliğin önem kazanması ile alternatif
doğal liflerin önemi de oldukça artmıştır. Kenevir bitkisinin kontrollü
ekiminin serbest bırakılması ile bu lifin
tekstilde kullanım olanakları yeniden araştırılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada,
kenevir dokuma kumaşın enzimlerle ön işlem olanakları araştırılmıştır. NaOH, H2O2
ve α-amilaz, pektinaz, lakkaz enzimleri uygulanarak üç farklı yönteme göre ön
terbiye sonrası kumaş performans özellikleri karşılaştırılmıştır. Yöntem 1’de amilaz
ile haşılı sökülen kumaş, NaOH ile hidrofilleştirilip ardından H2O2
ile ağartılmıştır. Yöntem 2’de haşılı sökülen kumaş, pektinazla
hidrofilleştirilip ardından H2O2 ile ağartılmıştır.
Yöntem 3’de kumaş, Yöntem 2’ye göre hidrofilleştirilip ardından lakkazla işleme
tabi tutulmuştur. Kumaşların hidrofiliteleri, renk koordinatları, sarılık
indeksleri, mukavemetleri, uzamaları ve buruşmazlık açıları
değerlendirilmiştir. En iyi hidrofilite (1,46 s) Yöntem 2 sonrası elde
edilmiştir. Enzimatik işlemler sonrası, renklendirme öncesi uygun kumaş zemin renginin
elde edilebilmesi için optimizasyon gerekliliği ortaya çıkmıştır. İşlemler
kumaşların kopma mukavemetinde ve uzamasında önemli bir değişim meydana
getirmemiştir. Yöntem 1’e göre işlem gören
kumaşların en yüksek buruşmazlık açısına (78°) sahip olduğu görülmüştür. Sonuç olarak kenevir elyafın yakın
gelecekte öneminin tekrar artacağı ve endüstriyel tekstil uygulamalarında
kullanım potansiyelinin olduğu söylenebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 31 Sayı: 3 |