Sanayinin gelişmesi, nüfusun artması, şehirleşme gereksinimi sonucunda daha çok enerjinin ve kimyasal maddenin tüketim ve kullanımının bir sonucu olarak akaryakıt istasyonlarının sayısı 1990’lı yıllara göre artan bir ivme göstermiştir. Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) 2022 verilerine göre Türkiye genelinde yaklaşık on üç bin lisanslı aktif akaryakıt istasyonu olduğu ve bu istasyonların faaliyetleri gereği yeraltı akaryakıt tanklarında sürekli olarak binlerce litre akaryakıt ürünleri barındırdıkları bilinmektedir. Akaryakıt istasyonlarının birçoğunun mücavir alan sınırları içerisinde olması, mevcut yeraltı akaryakıt tanklarının yaşlarının 10, hatta 20 yıl üzerinde olması, yeraltı ve yerüstü kaynaklarına yakın mesafede kurulmuş olmaları, gaz detektörü olmayan bodrum katlarının olması, yakıt istasyonlarında olası parlama, patlama, sızıntı gibi nedenlerle toprak ve yeraltı suyu kirliliği başta olmak üzere, çevre ve halk sağlığı açısından birçok potansiyel riski de beraberinde oluşturmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, 8.6.2010’de yayımlana ve 237 adet sektörü ve binlerce tesisi kapsayan Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik (TKKNKKSDY)’in, faaliyetleri sebebiyle binlerce litre petrol ve türevi kimyasal barındıran akaryakıt istasyonlarının özelinde incelenmesi ve buralarda olası toprak ve yeraltı suyu kirliliğinde çevre ve halk sağlığı açısından TKKNKKSDY aşamalarının ortaya konmasıdır. Bu şekilde yaşanan zorlukları azalacağına ve olası kafa karışıklıklarını giderileceğine inanılmaktadır.
Petrol sızıntısı Toprak ve yerlatı suyu kirliliği Halk ve çevre sağlığı Akaryakıt istasyonu Toprak kirliliğinin kontrolü ve noktasal kirlenmiş sahalara dair yönetmelik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 34 Sayı: 3 |