Amaç:Bu çalışmanın amacı, elektromanyetik alan terapisinin (EAT) üst ekstremite Tip 1 Kompleks Bölgesel Ağrı Sendromu (KBAS-1) olan bireylerde ağrı, kinezyofobi ve fonksiyonellik üzerine etkinliğini araştırmaktı.
Yöntem:Kırk iki birey randomize olarak EAT (N=21) veya plasebo EAT (p-EAT) (N=21) gruplarına dahil edildi. Çalışmanın başlangıcında bireylerin demografik ve klinik özellikleri açısından gruplar arasında fark tespit edilmedi. EAT grubu 100 Gauss yoğunluğu ve 50 Hz frekansı ve p-EAT grubu aynı cihazla ancak cihaz kapalı olarak plasebo tedavisi ile tedavi edildi. Tedavi, 6 hafta boyunca haftada 5 kez, günde bir kez 60 dakika uygulandı. Her iki gruba germe ve eklem hareket açıklığı (EHA) egzersizlerini içeren fizyoterapi programı uygulandı. Ağrı görsel analog skala (GAS) ile , EHA gonyometre ve parmak ucu-distal palmar kıvrım arasındaki mesafe ile, kinezyofobi Tampa kinezyofobi ölçeği ile, kavrama kuvveti el dinamometresi ile, ödem sekiz şekilli yöntem ile ve fonksiyonel beceriler ise ve kol omuz ve el sorunları anketi-hızlı (Q-DASH) formu ile değerlendirildi.
Bulgular: Her iki grupta da tüm sonuç değişkenlerinde anlamlı gelişmeler gözlendi (p<0,05). Ancak bu gelişmeler EAT grubunda ağrı GAS, el bileği fleksiyon-EHA, el bileği ekstansiyon-EHA, parmak ucu-distal palmar kıvrım mesafesi, Tampa kinezyofobi ölçeği, kavrama kuvveti, ödem ve Q-DASH açısından anlamlı derecede daha yüksek olduğu bulundu (p<0,05).
Tartışma: KBAS-1’in tedavisinde, ağrı, kinezyofobi ve ödemi azaltmak ve fonksiyonel becerileri, kavrama kuvvetini ve eklem hareket açıklığını artırmak için EAT kullanılabilir.
Manyetik alan tedavisi Refleks sempatik distrofi Ağrı eklem hareket açıklığı
Purpose: The aim of this study was to investigate effectiveness of electromagnetic field therapy (EMFT) on pain, kinesiophobia and functionality in individuals with upper extremity Complex Regional Pain Syndrome Type-1 (CRPS-1).
Methods: Forty-two individuals were randomly assigned into either EMFT (N=21) or placebo EMFT (p-EMFT) (N=21) groups. There was no statistical difference between the groups in terms of the demographic and clinical characteristics of the cases at the baseline. The EMFT group was treated with 100 Gauss intensity and 50 Hz frequency and p-EMFT group received placebo treatment with same device being turned off. The treatment was applied 60 minutes, once a day, five times a week, for 6 weeks. Physiotherapy program including stretching and range of motion (ROM) exercises were applied for both groups. Pain (visual analogue scale (VAS)), ROM (goniometer and fingertip-to-distal palmar crease distance), kinesiophobia (Tampa scale of kinesiophobia), grip strength (hand dynamometer), edema (figure-of-eight method), and functional ability (Quick Disabilities of the Arm, Shoulder and Hand (Q-DASH) scale) were assessed.
Results: Significant improvements were observed in all outcome variables (p<0.05) in both groups. However these improvements were found to be significantly greater in EMFT group regarding pain, wrist flexion-ROM, wrist extension-ROM, fingertip-to-distal palmar crease distance, Tampa Scale of Kinesiophobia, grip strength, edema, and Q-DASH (p<0.05).
Conclusions: EMFT may use as a treatment option to reduce pain, kinesiophobia and edema, and to improve functional ability, grip strength and ROM in treatment of CRPS-1.
Magnetic field therapy Reflex sympathetic dystrophy Pain range of motion
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 12 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 1 |