This study was designed to assess prenatal comfort and psychosocial health in low-risk and high-risk pregnant women. This descriptive and relational study was conducted between December 2022 and April 2023 at the Perinatology Clinic and the Antenatal Care Clinic of a Medical Faculty Hospital. The study included 155 low-risk and 157 high-risk pregnant women. Data were collected using the Personal Information Form, the Prenatal Comfort Scale, and the Pregnancy Psychosocial Health Assessment Scale. The study found statistically significant differences between low-risk and high-risk pregnant women in smoking (p=0.020, X²=5.393), history of stillbirth (p=0.017, X²=5.671), and experiencing problems during pregnancy (p<0.001, X²=14.794). However, there was no significant difference between the total and subscale scores of the Prenatal Comfort Scale for low-risk and high-risk pregnant women (p>0.05). High-risk pregnant women were found to have worse characteristics of anxiety and stress, greater psychosocial support needs, and more physical-psychosocial changes related to pregnancy compared to low-risk pregnant women. The study found that prenatal comfort levels were similar between low-risk and high-risk pregnant women. However, high-risk pregnant women were more negatively affected by anxiety and stress, psychosocial support needs, and physical-psychosocial changes related to pregnancy compared to low-risk pregnant women. Early identification of women at high risk can facilitate preventive interventions and timely support.
Bu çalışma, düşük ve yüksek riskli gebelerin prenatal konfor düzeyi ve psikososyal sağlığın değerlendirilmesi amacıyla planlanmıştır. Çalışmanın türü tanımlayıcı ve ilişki arayıcıdır. Çalışma bir tıp fakültesi hastanesinin perinatoloji kliniği ve gebe izlem polikliğinde Aralık 2022- Nisan 2023 tarihleri arasında yapılmıştır. Çalışmaya 155 düşük riskli, 157 yüksek riskli gebe alınmıştır. Veri toplama formu olarak Kişisel Bilgi Formu, Prenatal Konfor Ölçeği ve Gebelikte Psikososyal Sağlığı Değerlendirme Ölçeği kullanılmıştır. Çalışmada düşük ve yüksek riskli gebelerin sigara kullanımı (p=0.020, X²=5.393), ölü çocuk öyküsü (p=0.017, X²=5.671) ve gebelikte sorun yaşama durumları (p<0.001, X²=14.794) arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir. Düşük ve yüksek riskli gebelerin Prenatal Konfor Ölçeği toplam ve alt boyut puanları arasında anlamlı fark olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05). Yüksek riskli gebelerin düşük riskli gebelere göre kaygı ve strese ait özelliklerinin, psikososyal destek gereksinimine ait özelliklerinin ve gebeliğe ilişkin fiziksel-psikososyal değişikliklerinin daha kötü olduğu tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda düşük ve yüksek riskli gebelerin prenatal konfor düzeylerinin benzer olduğu, yüksek riskli gebelerin düşük riskli gebelere göre kaygı ve strese ait özelliklerinin, psikososyal destek gereksinimine ait özelliklerinin ve gebeliğe ilişkin fiziksel-psikososyal değişikliklerin olumsuz etkilendiği belirlenmiştir. Buna yönelik olarak riskli gebelik sınıflamasında yer alabilecek kadınların erken dönemde belirlenmesi, bu konuda önleyici girişimlerin yapılmasına ve erken müdahale edilmesine olanak sağlayacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Hizmetleri ve Sistemleri (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Ağustos 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ağustos 2025 |
Gönderilme Tarihi | 8 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 10 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 7 Sayı: 2 |
Genel Sağlık Bilimleri Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.