ÖZET
GİRİŞ: Üriner inkontinans; her yaşta görülebilen, kadınların yaşamını olumsuz etkileyen, depresyon ve toplumdan soyutlanmaya neden olan hijyenik ve sosyal bir problemdir. %15 ila 52 lik prevalans oranı ile stres üriner inkontinans en sık karşılaşılan inkontinans tipidir. Gerek stres gerekse mikst tip üriner inkontinans gebelik esnasında görülebilmekle birlikte, vajinal doğumun pelvik tabanda yol açtığı travmayla ilişkili olan tipin stres üriner inkontinans olduğu kabul edilmektedir. Artan paritenin stres üriner inkontinans etyolojisindeki önemi hala tartışmalıdır. Çalışmamızın amacı, pelvik taban morfolojisi ve fonksiyonu üzerine vajinal doğumun etkisini, perineal ultrasonografi kullanarak araştırmak ve sezaryan ile doğum yapan kadınlarla kıyaslamaktır.
MATERYAL VE METOD: Hastalar, 32-39 uncu gebelik haftaları arasında ve doğum sonrası 9 uncu haftada olmak üzere iki kez değerlendirildi. Üriner inkontinans varlığı, antenatal ve postpartum olmak üzere her iki incelemede sorgulandı. Mesane boynunun lokalizasyonu Schaer ve arkadaşlarının tanımladığı x-y koordinat sistemi kullanılarak yapıldı. Gerek doğum öncesi, gerekse doğum sonrası mesane boynunun valsalva ile sefalokaudal, ventrodorsal ve vektörel olmak üzere üç boyutlu hareketi perineal ultrasonografi ile incelendi.
BULGULAR: Ölçümler multipar grupta primipar ve sezaryan grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek olarak bulundu. Aynı hareketler için primipar grup sezaryan grubu ile kıyaslandığında ise ölçümler primipar grupta istatistiksel olarak anlamlı ölçüde yüksek idi. Doğum sonrasında stres üriner inkontinansı olan olgular değerlendirildiğinde ise, mesane boynunun, hem doğum öncesi hem de doğum sonrası sefalokaudal, ventrodorsal ve vektörel yöndeki hareketi, inkontinans negatif olgulara göre pozitif olanlarda anlamlı oranda yüksek bulundu. Mesane boynu ve üretranın anatomik desteğinin, vajinal doğumdan etkilendiği bu çalışmada açık bir şekilde görülmektedir. Doğum öncesinde mesane boynu mobilitesi, hiç doğum yapmayan primigravida ve sezaryen grubu olgularda farklılık göstermezken, en az bir vajinal doğum yapmış olan olgularda artmıştır. Doğum sonrasında ise, vajinal doğum yapmış olgularda, hiç vajinal doğum geçirmemiş sezaryan grubu olgulara göre mobilite yüksek olarak bulunmuştur. GSİ doğum öncesi %33 iken doğum sonrası 9. haftada %51 olarak bulunmuş olup, postpartum de novo inkontinans % 47 oranındadır.
SONUÇLAR: İleri anne yaşı, artmış bebek doğum ağırlığı ve paritenin postpartum inkontinans için risk oluşturduğu sonucuna varılmıştır.
ABSTRACT
INTRODUCTİON: Stress urinary incontinence (SUI), the complaint of involuntary leakage of urine on effort or exertion, or on sneezing or coughing is the most common type of urinary incontinence, which causes depression and social problems in women. The most common type of incontinence is stress urinary incontinence with % 15-52 prevelance. Pelvic floor damage caused by vaginal delivery is one of the main causes of strss urinary incontinence. Increased parity as a cause of incontinence is still a matter of debate.
MATERİALS AND METHODS: Patients were first evaluated in 32-39 weeks of pregnancy, and later postpartum 9’th week. Urinary incontinence symptoms were questioned antenatally and postnatally. Bladder neck position was evaluated according to X-Y coordinate system described by Schaer et al. The cephalocaudal, ventrodorsal and vectorial three-dimensional movements of the bladder neck were measured with perineal ultrasonography before delivery and after delivery.
RESULTS: Bladder neck movement measurements were higher in the multiparous group, compared to primiparous delivery and elective cesarean delivery group respectively. There was a statistically significant difference between primiparous and cesarean group. Stress urinary incontinence positive group had significantly higher cephalocaudal, ventrodorsal and vectorial mobility both before and after birth evaluation, compared to stress incontinence negative group. The urethral support and pelvic floor strength may be damaged by vaginal delivery. Before delivery, bladder neck mobility was higher in multiparous group, compared to the other two groups. After delivery the mobility was found to be higher in vaginal delivery group compared to cesarean group. Genuine stress incontinence was %31 before delivery and %51 after delivery at 9’th week, so postpartum de novo incontinence was %47.
CONCLUSİON: Increased maternal age, increased parity and birth weight and existence of incontinence symptoms during pregnancy are risk factors for stress urinary incontinence.
delivery stress urinary incontinence transperineal ultrasonography bladder neck mobility
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kadın Hastalıkları ve Doğum |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 6 Ocak 2020 |
Kabul Tarihi | 12 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |