Amaç: Papanicolau smear (Pap), serviks kanseri tanısında etkili bir tekniktir. Bu muayenede atipik glandüler hücreler ortaya çıkabilir ve bazen ekstratuerin malignitenin ilk belirtisi olabilir. Bu çalışmada sunulan 8 vaka, tümü klasik Pap smear'larda tespit edilen, daha önce bilinmeyen ekstrauterin tümörlerin nadir görülen vakalarıdır.
Hastalar ve Yöntem: Klinik veri tabanının retrospektif bir analizi, standart Pap smear'da daha önce teşhis edilmemiş rahim dışı tümör saptanan sekiz kadını tanımladı. Klinik veriler hasta dosyalarından elde edildi ve sitoloji arşivlerinden elde edilen materyal üzerinde mikroskobik inceleme tekrarlandı. Hücre bloğu ve sitomorfoloji incelemeleri yapıldı, klinik veriler histopatoloji ile birlikte gözden geçirildi.
Bulgular: Pap smear tüm olgularda malignitenin ilk bulgusuydu. Hastalar asemptomatikti veya spesifik olmayan semptomları vardı. Kesin tanı yeterli radyolojik tetkik ve biyopsi sonrası konuldu. Sekiz vakanın tümü, histolojik olarak kanıtlanmış bir primer tümörün benzer sitomorfolojik özelliklerine sahipti. Atipik glandüler hücre grupları altı hastada en dikkat çekici bulguydu. Diğer iki hastada lenfatik kökenli hücreler ve atipik lenfositler saptandı. İmmünohistokimya ile hücre bloğu, üç vakada tanıyı net olarak doğruladı.
Sonuç: Pap smear kanser taraması için dünya çapında kabul gören bir yöntemdir. Rahim ağzı kanserleri için yüksek özgüllük ve duyarlılığa sahip olmasına rağmen, bu çalışmanın sonuçları, rutin taramalarda alınan Pap smear'ların titiz bir şekilde incelenmesinin asemptomatik hastalarda rahim dışı kanserleri de saptayabileceğini vurgulamaktadır.
Bu makalenin yayınlanması için emeği geçen tüm meslektaşlarıma ve dergimizin editörler,i ve hakemlarine teşekkür ederim. Saygılarımla
Abstract
Background: Papanicolau smear (Pap) is an effective technique for the diagnosis of cervix cancer. Atypical glandular cells may be revealed in this examination and occasionally may be the first sign of extratuerine malignancy. The 8 cases presented in this study are uncommon cases of previously unknown extrauterine tumors all detected on classical Pap smears.
Patients and Method: A retrospective analysis of the clinical database identified eight women with previously undiagnosed extrauterine tumor detected on standard Pap smear. Clinical data were obtained from patient files and microscopic examination was repeated on the material obtained from the cytology archives. Cellblock and cytomorphology examinations were made, and clinical data were reviewed together with histopathology.
Results: Pap smear was the first sign of malignancy in all cases. The patients were asymptomatic or had non-specific symptoms. Definitive diagnosis was made after adequate radiological work up and biopsy. All eight cases had similar cytomorphological features of a histologically proven primary tumor. Atypical glandular cell groups were the most remarkable sign in six patients. In the other two patients, cells of lymphatic origin and atypical lymphocytes were detected. Cellblock with immunohistochemistry confirmed the diagnosis in three cases.
Conclusion: Pap smear is a worldwide accepted method for cancer screening. Although it has high specificity and sensitivity for cervical cancers, the results of this study highlight that rigorous examination of Pap
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kadın Hastalıkları ve Doğum |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 12 Mayıs 2023 |
Kabul Tarihi | 3 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 20 Sayı: 3 |