Amaç: Bu araştırmanın amacı, primer dismenoresi olan hastalarda serum oksidatif stres belirteçleri ve antioksidan enzim düzeylerini karşılaştırarak oksidatif stresin dismenore etyopatogenezine etkisini araştırmaktır.
Yöntemler: Hastanemiz kadın hastalıkları polikliniğine başvuran primer dismenoresi olan 38 kadın ve dismenoresi olmayan 21 kadın çalışmaya dahil edildi. Çalışmaya alınan kadınların her birinden siklusun 3. ve 21. gününde kan örneği alındı. Paraoksonaz (PON), Arilesteraz (ARES) ve Stimulated Paraoksonaz (SPON) serum düzeylerine bakıldı. PON, ARES ve SPON düzeyleri hasta ve kontrol grupları arasında ve her grup içinde siklusun 3. ve 21. gününde karşılaştırıldı.
Bulgular: Çalışmamızda hasta ve kontrol grupları arasında yaş ortalamasında anlamlı fark bulundu. Menarş yaşı, düzenliliği ve süresi açısından anlamlı fark gözlenmedi. Menstrüel siklusun 3. ve 21. günlerinde bakılan ARES, PON ve SPON düzeylerinde hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı fark bulunmadı.
Sonuç: Çalışmamızın sonuçlarına göre, hasta ve kontrol grupları arasında siklusun 3. ve 21. günlerinde bu belirteçlerin düzeylerinde anlamlı bir fark bulunmadı. Buna dayanarak, oksidatif ve antioksidan belirteçlerin dismenore etiyopatogenezinde doğrudan yer almadığını veya siklustan bağımsız etki ettiğini düşünmekteyiz.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi BAP ofisi
5240/2019
yoktur
Aim:The aim of this research is to investigate the effect of oxidative stress on the etiopathogenesis of primary dysmenorrhea by comparing serum oxidative stress markers and antioxidant enzyme levels
Methods:A total of 38 women with primary dysmenorrhea and 21 women without dysmenorrhea who applied to our hospital's gynecology clinic were included in the study. Two blood samples were taken from each of the women included in the study, on the 3rd day and the 21st day of their menstrual cycle. The serum levels of Paraoxonase (PON), Arylesterase (ARES), and Stimulated Paraoxonase (SPON) were examined. PON, ARES, and SPON levels were compared between the patient and control groups, as well as within each group, on the 3rd and 21st days of menstrual cycles.
Results: In our study, a significant difference was found in the mean age between the patient and control groups. No significant differences were observed in terms of age at menarche, regularity, and duration. No significant differences were found in the ARES, PON, and SPON levels examined on the 3rd and 21st days of the menstrual cycle between the patient and control groups.
Conclusion:According to the results of our study, there was no significant difference in the levels of these markers between the patient and control groups on their respective menstrual cycle days. Based on this, we believe that oxidative and antioxidant markers are not directly involved in the etiopathogenesis of dysmenorrhea or they exhibit cycle-independent effects.
5240/2019
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kadın Hastalıkları ve Doğum |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | 5240/2019 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ağustos 2023 |
Kabul Tarihi | 11 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 20 Sayı: 3 |