Amaç: Çalışmamızın amacı endometriozis riskini değerlendirmede trigliserid-glikoz indeksinin öngörücü rolünü değerlendirmektir. Gereç ve yöntemler: Çalışmamıza Şubat 2018-2024 tarihleri arasında kadın doğum kliniğimize başvuran ve endometriozis tanısı konulan 91 hasta ve kontrol grubundaki 260 hasta dahil edildi. Tüm hastaların vücut kitle indeksi, toplam kolesterol, trigliserid, yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterol, düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol, trigliserid-glikoz indeksi, luteinize edici hormon, folikül uyarıcı hormon , açlık kan şekeri düzeyleri hastane veri tabanında retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Endometriozis grubunda oral kontraseptif kullanım oranı ve sigara içme oranı, kontrol grubuna göre anlamlı yüksek saptandı (p<0.001, p=0.046 sırasıyla). Endometriozis grubunda gravida ve parite sayısı kontrol grubuna göre anlamlı düşük saptandı (p=0.024, p=0.032 sırasıyla). FSH değeri endometriozis grubunda kontrol grubuna göre anlamlı yüksek saptandı (p=0.008). Endometriozis grubunda TyG indeksi kontrol grubuna göre anlamlı yüksek saptandı (p=0.038). Sonuç: Bulgularımız TyG indeksinin endometriozis riskini tahmin etmek ve potansiyel olarak gelecekteki önleme stratejilerine rehberlik etmek için alternatif bir araç olarak hizmet edebileceğini göstermektedir. Bu bulguları doğrulamak ve altta yatan mekanizmaları açıklamak için daha büyük prospektif kohort çalışmalarına ihtiyaç vardır.
Aim: The aim of our study was to evaluate the predictive role of triglyceride-glucose index in assessing the risk of endometriosis. Materials and Methods: Our study included 91 patients who were admitted to our gynecology clinic between february 2018 and 2024 and diagnosed with endometriosis and 260 patients in the control group. Body mass index (BMI), total cholesterol (TC), triglyceride (TG), high-density lipoprotein cholesterol (HDL-C), low-density lipoprotein cholesterol (LDL-C), triglyceride-glucose index (TyG), luteinizing hormone (LH), follicle-stimulating hormone (FSH), fasting blood glucose (FBG) levels of all patients were retrospectively evaluated in the hospital database. Results: The combine oral contraceptive use rate and smoking rate was significantly higher in the endometriosis group compared with the controls group (p<0.001, p=0.046 respectively). The gravidity and parity value was significantly lower in the endometriosis group compared with the controls group (p=0.024, p=0.032 respectively). The FSH value was significantly higher in the endometriosis group compared with the controls group (p=0.008). The TyG index was significantly higher in the endometriosis group compared with the controls group (p=0.038). Conclusion: Our findings suggest that the TyG index may serve as an alternative tool to predict endometriosis risk and potentially guide future prevention strategies. Larger prospective cohort studies are needed to confirm these findings and elucidate the underlying mechanisms.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Hastalıkları ve Doğum |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 6 Eylül 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 22 Sayı: 3 |