Dillerde
keyfilik veya nedensizlik (artibrariness) ilkesi vardır, özellikle de sözcükler
bağlamında. Ancak bu ilke sözcüğün kökenine erişemediğimizde ortaya çıkan
durumu açıklar; etimolojik olarak izini sürebildiğimiz sözcükler veya kavramlar
için bu durum geçerli değildir. Örneğin İngilizce’de neden mavi renk için red veya green gibi harf bileşiminin değil de blue kelimesinin kullanıldığını tam olarak bilemeyiz. Aynı şekilde,
kulak için neden nose ya da eye değil de ear dendiğini de açıklayamayız. İşte tam bu noktada deriz ki dil
keyfilik özelliği taşır. Ancak, İngilizce’deki computer veya Türkçe karşılığı bilgisayar
kavramlarının neden söz konusu kelimelerle adlandırıldığını anlayabiliriz. Gösterge
ve gönderge arasındaki bu anlaşılır ilişki bazen sözcükler biçimsel
(morfolojik) açıdan incelendiğinde bazen de etimolojik hikâyelerini
öğrendiğimizde kendini belli eder. Özellikle etimolojik geçmiş bu bağlamda
büyük önem arz etmektedir. Bilimsel ve
Teknolojik Terimlere Dair Etimolojik Hikâyeler 60 bilimsel ve teknolojik
kavramı etimolojik boyutlarıyla ele almaktadır. Kitabın arka kapağında yer
verilen alıntı kitabın ortaya çıkış mantığını çok güzel özetliyor aslında:
“Kelimeler paylaşılan, kolektif anılara ait sembollerdir. Ben bir kelime
kullandığımda, sizin o kelimenin neyi çağrıştırdığına dair bir tecrübeniz
olması gerekir. Yoksa o kelime size hiçbir şey söylemez” (Borges).
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 1 |