Sovyetler Birliği dağılmadan
önce, anavatan kabul ettikleri Kuzey Kafkasya’ya geri dönmek, özellikle
Türkiye’de yaşayan Adığe ve Abazalar için bir hayal, bir ideal, bir mit olarak
var olmuştu. Sovyetler’in dağılmasıyla açılan kapılar anavatana gidebilme
ihtimalini gerçek kılmış, o güne kadar dönüş idealini savunanların ve fırsat
bulanların bir kısmı Kafkasya’ya doğru yola çıkmıştı. Kimileri gittiklerinde
karşılaştıkları koşulları görüp yerleşmekten vazgeçerken, kimileri de tüm
köprüleri yakarak Kafkasya’da yerleştiler. Dönüş düşüncesi, 1991’den günümüze
ulaşım ve iletişim imkanlarına bağlı olarak dönüşüme uğradı.
Bu makale Adığe ve Abazaların
Türkiye’den tarihsel vatanlarına geri dönüşünün son 25 yıldaki dört farklı
dönemini ele almaktadır. Bu dönemlerden ilki iletişim ve ulaşımın en zor olduğu
erken dönemdir. Durağan dönem olarak adlandırdığım ikincisi, 1995-2005 yılları
arasında Kafkasya’nın ekonomik ve politik olarak durağan olduğu ve geri dönüşün
neredeyse durduğu dönemdir. Üçüncüsü ise 2005 yılında başlayan,
Türkiye-Kafkasya arasında seyahatin kolaylaştığı ve ucuzladığı ulusaşırı
dönemdir. Rusya-Türkiye arasında 2015 yılındaki uçak kriziyle başlayan süreç
ise aylar boyunca sürekli değişen dinamikleriyle son dönemi oluşturmaktadır. Bu
makale 2005 yılından günümüze Türkiye’de diasporanın yaşadığı yerlerde,
Kafkasya’da Abhazya ve Adıgey сumhuriyetlerinde ve bu coğrafyalar arasında
sürekli seyahat ederken yaptığım gözlem, derinlemesine görüşme ve yaşam
hikayesi görüşmelerine dayanmaktadır. Araştırmamın 2013 yılında yapılan saha
çalışması MIREKOC’tan kazandığım doktora araştırma bursuyla
gerçekleştirilmiştir. Bu makale gözlem ve anlatılardan yola çıkarak Kafkasya’ya
geri dönüşün çeyrek asırda göçten ulusaşırı hareketliliğe dönüşümünü
tartışmaktadır.
Before the dissolution of the Soviet Union, the
concept of returning to the ancestral homeland in the Caucasus for the Adyge
and Abkhaz living in Turkey existed only as a dream, an ideal, a myth. With the
collapse of the Soviet Union homeland became accessible and the possibility of
visiting it became a reality. Some who were defending the idea of returnism (an
ideology advocating re-settlement in the homeland) and had the opportunity went
to the Caucasus. While some decided not to settle down seeing the conditions of
the homeland, some, with a decision to burn all the bridges, moved to the
homeland for good. Since 1991, the ideology of return has been transformed
according to the conditions of travel and communication.
This
article looks at the four periods of return of the Adyge and Abkhaz from Turkey
to the ancestral homeland in the last twenty five years. The first is the early
period when travel and communication was hardest. The second is the stagnation
period covering the time between 1995 and 2005 that was characterised, both
economically and politically, by the stagnation in the Caucasus as a result of
which return migration almost came to a halt. The third is the transnational
period starting in 2005 when travel between Turkey and the Caucasus became
easier and cheaper. The last period starting in 2015 with the airplane crisis
between Russia and Turkey went on for months with constantly changing dynamics.
The data for this paper has been collected through participant observation,
in-depth and life-story interviews that I have conducted since 2005 while
travelling between the Republic of Abkhazia, the Republic of Adygeya and
Turkey. In 2013, my fieldwork was supported by the MIREKOC PhD Research
Funding. This article discusses return migration of the Adyge and Abkhaz of
Turkey to the North Caucasus – their ancestral homeland - in the last 25 years,
and how the concept of return has transformed from migration to transnational
mobility.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mart 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |