Türkiye’de, özellikle Dil felsefesi alanına ait eser sayısı oldukça
azdır. Bunun temel sebepleri üzerine elbette kimi tartışmalar yapılabilir fakat
bizim görebildiğimiz ve tespit ettiğimiz kadarıyla, Türkiye’de Kıta Avrupa
Felsefesinin daha fazla ilgi çekiyor olması bu konudaki önemli bir etkendir.
Konuyla ilgili https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/ sitesinden Türkiye’de
Felsefe ve İlahiyat alanında yapılmış tezlere bakıldığında ileri sürdüğümüz
gerekçenin haklılık payı görülecektir. Tabi biz yazımızda bu tartışmaya girip
herhangi bir tarafta, yani Analitik Felsefe ya da Kıta Avrupası felsefesi tarafından
olduğumuzu ya da bunun önemini tartışmayacağız. Bu yazımız daha ziyade
Türkiye’de Dil Felsefesi alanında yapılan ve yapılmaya devam edilen beş ciltlik
dev bir eser olan ‘Dil Felsefesi’ serisinin, Dil Felsefesi III- İkinci Wittgenstein’da Gramer Paradigmasi
hakkında kimi düşüncelerimizi paylaşıp bu eserin tanıtımında az da olsa katkı
sağlamaktır. Wittgenstein'ın dil anlayışı ve gündelik dil felsefesinin ne
olduğuna dair tanıtım yazısını içerir.
Dil Felsefesi Wittgenstein Analitik Felsefe Gündelik Dil Felsefesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitap Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 28 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 9 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 2 |