Çalışmanın giriş kısmında dil ve düşüncenin kavramsal analizi yapılarak ilintili noktaları irdelenmeye çalışıldı. Yazınsal imge başlığıyla, düşünceye konu olan nesnenin, yapısal bir şablona oturtulma sürecine değinildi. İkinci başlık olan imgeler ile düşünmenin, dilin olanakları ölçüsünde hayat bulduğunu ve söylenemeyen bazı kavramların ise dilde zorla ifade edilmesinin anlamsız olduğu irdelenmeye çalışıldı aynı zamanda Wittgenstein’ın dilin çeşitli kullanımların etkisi altına sokulamayacak kadar karmaşık olduğu ifade edildi. Bu karmaşık yapının ideal yapısını aramak yerine, onda gerçekten varolan şeyi görmek zorundayız. Başka bir deyişle bazı kavramların dilde zorla ifade etmeye çalışmaktansa, dilin özü, neliği araştırılmalı ve dilin olanaklıklığı dahilinde hareket edilmelidir. Üçüncü kısım ise sözcüğün kurallar ve yasalar düzleminde karmaşık bir bütüne sahip olduğunu ancak her sözcüğün bir başına bir imleme sahip olmasının zorluğu irdelenmeye çalışıldı. Söylemin ise, sözcüğün üzerinde güç kurmak olduğu ifade edilmeye çalışıldı. Sonuç kısmında ise Tractatus’un bir merdiven işlevi gördüğünü ve imgelerle düşünmenin aslında erken döneminin bir teorisi olduğunu ortaya koymaya çalışmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Ekim 2020 |
Gönderilme Tarihi | 9 Eylül 2020 |
Kabul Tarihi | 13 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 2 |