İnsanoğlu tarihi süreci boyunca öncelikli olarak hayatını idame etme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarının yanı sıra, hem yaşadığı döneme hem de sonraki kuşaklara kendisinin veya ait olduğu kültürün inançlarını, yaşantılarını, beceri, tecrübe ve zamanına ait konular hakkında bilgilendirme amaçlı iletişim kurma çabasında olmuş ve bunu sürekli başarmıştır. Mağara duvarlarına yapılan/çizilen resimler ve yazılar (Altamira ve Lascaux vb) resimsel anlatımın ilk örnekleri olmasıyla beraber, o dönem için mağara duvarlarına yapılan bu çizimler bilinen tarihin ilk iletişim kurma aracı da olmuştur. Yazının bulunuşu, pişmiş toprak, metal, taş, kemik ya da benzeri yazım yüzeylerinin kullanımından, kağıdın icat edilmesine, teker teker elle yazılan kitaplardan matbaanın icadıyla birlikte çoklu üretime geçilmesi beraberinde yazının ve tipografinin gelişmesini hızlandırmıştır. Yazının bulunuşundan, yazım yüzeylerinin gelişimine kadar olan süreç aynı zamanda Tipografinin gelişmesine, yazı fontlarının çeşitliliğinin artmasına ve teknolojik gelişmelerle beraber sanatında içinde yer aldığı daha farklı kaygıları gündeme getirmiştir. Yazı artık sadece ait olduğu kültürün kullandığı sembollerin ötesine geçerek uluslararası bir kimlik kazanmış, yazarken kullanılan fonttan tercih edilen rengin seçimine kadar pek çok anlatımsal nitelik kazanmıştır. Özellikle içinde bulunduğumuz yüzyılda Tipografi ‘de renk kullanımı ve tercihi önemli bir yer tutmaktadır. Ulusal ve Uluslararası pazar payına sahip olan birçok şirket kurumsal kimliklerinde, logo, amblem, logotype, yazı fontu ile birlikte renk tercihlerine de önem vermişlerdir. Bu çalışmada Tipografide renk ve rengin kullanımı örnekleriyle birlikte açıklanıp aynı zamanda grafik tasarım unsurları açısından değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 10 Sayı: 4 |