Sultan Abdülhamid, iktidarı boyunca iç ve dış pek çok olayla mücadele etmiş ve devleti ayakta tutmaya çalışmıştır. Ancak uyguladığı yöntemler, çoğu kişi tarafından anlaşılamamıştır. Başta Avrupalı devletler olmak üzere, Ermenilerin başını çektiği gayr-i Müslim azınlıklar ve İttihat ve Terakki gibi muhalif hareketler, padişahı tahttan indirmek için uzun uğraşlar vermişlerdir. Darbe girişiminden suikast girişimine kadar pek çok badire atlatan Sultan Abdülhamid, Ermeni olaylarının üstesinden gelse de, meşrutiyetçi muhalefete karşı nihai anlamda direnememiştir. Kendisine yöneltilen suçlamaları hiçbir zaman kabul etmeyen Sultan, dönemindeki icraat ve uygulamalarla ilgili olarak, zamanın şartlarının öyle hareket etmesini gerektirdiği şeklinde kısa bir açıklama yapmakla yetinmiştir. Süleyman Kadızâde Rıfat ise, Mekteb-i Sultani’den mezun olup meşrutiyet devrinde yaşamış ve memurluk yapmış bir devlet görevlisidir. II. Meşrutiyet döneminde eleştirel bir üslupta yazılmış ve ittihatçı bakış açısına sahip “Padişah Aldattı mı Aldandı mı” adlı eserinde, Sultana olan meşrutiyet eleştirisini sert bir şekilde dile getirmiştir. Sultan Murad’ın zât-ı şahaneye yazılmış bir tezkiresi olarak bilinen eser, Sultan Abdülhamid devrine ilişkin olayları, taşra memurları ve devlet adamlarının icraatları ve halkla olan ilişkileri içermektedir. Genel itibarıyla Sultan Abdülhamid’in idaresini istibdad olarak niteleyerek, meşrutiyeti gerekli gören ve her iki idare tarzının kıyaslamasını taşra memurları ve devlet adamlarının icraatlarıyla açıklamaya çalışan yazar, özellikle taşradaki devlet memurlarının köylü halkla olan münasebetlerini konu edinerek, düşüncelerini temellendirmeye çalışır. Örnek verdiği bazı devlet adamlarının, Padişah’a olan tutumlarını da ayrı ayrı değerlendirerek, yapılan uygulama ve icraatları, vatan ve millet düşmanlığı olarak yorumlar. Halkın içinde bulunduğu şartların zorluğunu, kendilerine yapılan baskı ve şiddette arayarak, meşrutiyet rejimine olan gerekliliği, yer yer aşırıya kaçan ifadelerle, bu rejimi yerleştirmeye çalışan devlet adamları ve orduyu övgüyle yâd ederek savunur. Vaktiyle Sultan Murad’ın Sultan Abdülhamid’e yazdığı bir tezkireyle Sultan Abdülhamid yönetiminin eksik ve hatalarını ortaya koymak ister. Son aşamada Padişah’ı da aldattıklarını iddia ederek, meşruti yönetimin halk için neden gerekli olduğu sorusuna cevap vermeye çalışır. Olayları öznel bir bakış açısıyla değerlendiren ancak bizzat tanık olduğu vakalara yer vermesi bakımından ilk derece kaynaklık değeri olan Kadızâde Rıfat, eleştirel tarih yazımında önemli bir eser kaleme almış; meşrutiyet eleştirisini henüz görev başındayken çarpıcı bir şekilde dile getirerek döneme ait okunması ve incelenmesi gereken bir eser oluşturmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 9 Sayı: 1 |