Modern İran tarihinde önemli bir dönüm noktası
olan 1979 Devrimi, Şah M. Rıza Pehlevi Dönemi’nde uygulanan merkeziyetçi katı
politikaların sonucu olarak kabul edilmektedir. Söz konusu dönemdeki reformlar
halkın çeşitli kesimlerinde rahatsızlığa sebep olmuştur. Çoğulcu anti-monarşik
halk hareketi olarak başlayan süreç daha sonra İslam Devrimi’ne evrilmiştir.
İslam Devrimi monarşiyi yıkmış fakat dini liderin merkezde olduğu teokratik bir
rejimi beraberinde getirmiştir. İran
İslam Cumhuriyeti ilan edildikten sonra Ayetullah Humeyni, Ulemanın karar alma
mekanizmalarında yer aldığı yeni anayasayı hayata geçirmiştir.
Bu bağlamda, çalışmamızda öncelikle Devrim’e
giden süreçte yaşanan önemli gelişmeler ele alınacaktır. İkinci bölümde,
Velayeti Fakih kavramı, İran İslam Cumhuriyeti’ndeki kurumlar, karar alma
mekanizmaları ve Lider’in sistemdeki yeri anlatılacaktır. Son kısımda ise
nükleer krizin tarihsel seyri ve nükleer politikaların değişimi üzerinden dört
Cumhurbaşkanı ile çalışmış, asıl karar birimi olan Lider Ali Hamenei’nin etkisi
ortaya konulacaktır. Ayetullah Hamenei nükleer kriz süresince farklı siyasal
eğilimleri olan Cumhurbaşkanları ile çalışsa da, İran için genel siyasi karar
çerçevesini çizerken en pragmatist olanı tercih etmekte ve dönemin getirdiği iç
ve dış baskılar sonucunda karar almaktadır. Bu noktada, Liderlik özellikleri
açısından Hamenei için devrimin bireyi olduğu göz ardı edilmeden, hem uhrevi
hem de dünyevi alanla da yakından ilgili bir karar birimi olduğu
savunulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 28 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 1 |
Dergiye gönderilen tüm makaleler, değerlendirme sürecinden önce intihal programıyla kontrol edilmektedir.
Yayınlanan tüm makalelere DOI numarası verilmektedir.
JOMELIPS
Creative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlike 4.0 International (CC
BY-NC- SA 4.0) altında çalışmaktadır.
https://creativecommons.org/licenses/by-nc-sa/4.0/