İpek üretimi ve ipekli dokuma sanayi tarih boyunca önemini koruyan ve özel beceri gerektiren bir sektör olmuştur. Diğer yandan Uzakdoğu ile Batı dünyası arasındaki ticari ilişkileri sağlayan bir numaralı meta aracı olmuştur. İpek ürünleri sadece bir ticaret aracı olmayıp aynı zamanda kültürel alışverişe ve dolayısıyla küreselleşmeye de aracılık etmiştir. Bu çalışmada öncelikle ipekçiliğin tarihsel gelişimi ve Anadolu’da nasıl yaygınlaştığı ele alınmıştır. Ardından Osmanlı döneminde ipekçiliğin üretim ve kullanım kapasitesi ele alınmıştır. Antakya ve İskenderun da İpekyolları üzerinde olduğu için Doğu ile Avrupa arasında bir köprü görevi görmüşlerdir. Antakya sadece mal aktarım noktası olmayıp üretimde de önemli bir yere sahip olmuştur. Antakya ipekli dokumaları Avrupa zenginleri arasında ve kiliselerde ün yapmıştır. Ne yazık ki I. Dünya Savaşı’yla beraber Antakya bu sektördeki önemini büyük ölçüde yitirmiştir. Cumhuriyet döneminde ise ipekçiliği geliştirmek için yeniden bazı politikalar uygulanmıştır fakat tüm Türkiye’de olduğu gibi Antakya’da da bu sektör bir daha eski gücüne kavuşamamıştır. Çalışmada tüm bu tarihsel süreç verilerle ele alınmıştır. Bugün Türkiye’nin dünya ipek üretimi içindeki payı yok denilecek düzeydedir. Son yıllarda Antakya özelinde ipekçiliğin geliştirilmesi için bir takım tedbirler alınmış olsa da bunlar henüz yetersizdir. İstihdam sağlayıcı ve katma değeri yüksek olan ipekçilik sektörüne daha çok önem verilmesi için çalışmada bazı politika önerileri de sunulmuştur.
Silk production and silk weaving industry has been a sector that maintains its importance throughout history. This sector also requires special skills. On the other hand, it has been the number one tool that provides commercial relations between the Far East and the Western world. Silk products were not only a trade tool, but also mediated cultural exchange and therefore globalization. In this study, first of all, the historical development of sericulture and how it became widespread in Anatolia are discussed. Then, silk production and usage capacity in the Ottoman period were discussed. Since Antakya and Iskenderun were on the Silk Roads, they served as a bridge between the East and Europe. Antakya was not only a point of transfer of commercial goods, but also an important place for production. Antakya silk weaving products became famous among the wealthy of Europe and in the churches. Unfortunately, with the First World War, Antakya lost its importance in this sector to a great extent. In the Republican period, some policies were applied again to improve sericulture. However, as in all of Turkey, this sector has not regained its former power in Antakya. In the study, all this historical process has been discussed with data. Today, Turkey's share in world silk production is almost non-existent. Although some efforts have been made to improve sericulture in Antakya in recent years, these are still insufficient. In this study, some policy suggestions are presented in order to give more importance to the silk industry, which provides employment and has high added value.
Silk, Sericulture, Sericulture in Anatolia Sericulture in Hatay
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Bölgesel Çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 2 |
Yazar(lar), makalelerde belirtilen fikir ve görüşlerden kendisi(leri) sorumludur(lar).
Bu Web sitesi Creative Commons Atıf-Gayri Ticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.