The relationship between cinema and phenomenology enables the viewer to experience a film not merely as a visual representation but as a bodily and perceptual event. This study examines Nuri Bilge Ceylan’s Ahlat Ağacı (2018) through a phenomenological framework, analyzing the interaction between body, time and space within the context of cinematic experience. The aim is to reveal how the film operates not simply as a narrative structure but as a lived field that activates the viewer’s perceptual engagement.Drawing on Merleau-Ponty’s notion of embodied consciousness, Bergson’s conception of duration and Heidegger’s idea of being in the world, the analysis is structured around five key scenes. The shop-window scene foregrounds vision and the experience of limits; the bookshop scene highlights the bodily dimension of thought; the mosque courtyard scene explores the intersection of belief and gaze; the well-digging scene emphasizes the philosophical intensity of bodily action; and the scene inside the well brings forward the character’s act of integrating with the world.The findings indicate that meaning in the film arises less from dialogue than from the contact between body and world, and from the organizing role of silence, light and action. Time is configured not as chronological sequence but as a duration in which consciousness deepens; space, in turn, becomes an existential field shaped by the characters’ states of awareness. Ultimately, Ahlat Ağacı is evaluated as an example of cinema’s movement from representation toward lived experience on a phenomenological level. Ceylan’s cinema transforms the human relationship with the world, bodily, temporal and spatial, into a philosophical mode of experience.
Nuri Bilge Ceylan The Wild Pear Tree Phenomenology Body Space Time Cinematic Experience
Sinemayla fenomenoloji arasındaki ilişki, izleyicinin filmi görsel bir temsil düzeyinde algılamanın ötesine geçerek bedensel ve algısal bir yaşantı olarak deneyimlemesini mümkün kılmaktadır. Bu çalışma, Nuri Bilge Ceylan’ın Ahlat Ağacı (2018) filmini fenomenolojik bir çerçevede ele almakta ve beden, zaman ile mekân arasındaki etkileşimi sinemasal deneyim bağlamında incelemektedir. Araştırmanın amacı, filmi anlatısal bir yapı olmaktan çıkararak izleyicinin algısal katılımını etkin kılan bir yaşantı alanı olarak nasıl işlediğini ortaya koymaktır. Merleau-Ponty’nin bedenli bilinç yaklaşımı, Bergson’un süre kavrayışı ve Heidegger’in dünyada-olmak düşüncesi temel alınarak gerçekleştirilen çözümleme, beş sahne üzerinden yapılandırılmaktadır. Vitrin sahnesi görme ve sınır deneyimini, kitapçı sahnesi düşünmenin bedensel yönünü, cami avlusu sahnesi inanç ile bakışın kesişimini, kuyu kazma sahnesi bedensel eylemin felsefi yoğunluğunu, kuyu içi sahnesi ise karakterin dünyayla bütünleşme edimini öne çıkarmaktadır. Bulgular, filmde anlamın sözcüklerden çok beden ile dünya arasındaki temasın, sessizliğin, ışığın ve eylemin düzenleyici rolüyle kurulduğunu göstermektedir. Zaman, kronolojik bir dizilimden çok bilincin derinleştiği bir yaşantı süresi olarak örgütlenmekte; mekân ise karakterlerin bilinç halleriyle biçimlenen varoluşsal bir alan niteliği kazanmaktadır. Sonuçta Ahlat Ağacı, fenomenolojik düzeyde sinemanın temsilden yaşantıya yöneldiği bir örnek olarak değerlendirilmektedir. Ceylan’ın sineması, insanın dünyayla kurduğu bedensel, zamansal ve mekânsal ilişkiyi felsefi bir deneyim biçimine dönüştürmektedir.
Nuri Bilge Ceylan Ahlat Ağacı Fenomenoloji Beden Mekân Zaman Sinemasal Deneyim
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Radyo-Televizyon |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 23 Ekim 2025 |
| Kabul Tarihi | 15 Aralık 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 18 Sayı: Sinema Özel Sayısı |