Yirminci yüzyılın ikinci yarısında, kapitalizmin dönüşümünün ardından meydana gelen küreselleşme olgusu, ekonomik, siyasal, ideolojik ve kültürel alanlarda geniş etkilere sahiptir. Dünya kültürünün, giderek artan oranda birbirine benzediğini varsayan küreselleşme süreci, öyle ki; küreselleşme kuramcılarına göre, dünya kültürlerinin türdeşleşmesini sağlamaktadır ( Welsch 1999). Sonuç olarak, küreselleşme olgusu, yirminci yüzyılda tüketim kültürünün yeniden inşa edilmesini de sağlamıştır.
Tüketim kültürü, küresel ekonomik ilişkilerin meydana getirdigi hızlı, ucuz ve çok üretimin tüketilmesi adına oluşturulmuş yapay bir kültürdür. Bu yapay kültür; tüketici kitleleri için yeni kimlikler sunar ve yeni hayat değerlerini topluma aşılar. Bu yolla, tüketim kültürü, küreselleşme olgusunun ardından kurulan yeni dünya düzeninin kurucuları arasındadır ( Chomsky 2000).
Tüketim kültürünün toplumlara iletilmesi gelişmiş teknolojiye sahip çok uluslu medya şirketleri aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Bu durum, özellikle azgelişmiş ülkelerde kültürel bağımlılık yaratmaktadır.
Bu makalede, yazar, kültür endüstrilerinin tüketim kültüründeki rol ve işlevlerini sorgulamış ve ilgili araçlara toplumsal sorumluluk ilkesini yeniden hatırlatmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Mayıs 2014 |
Gönderilme Tarihi | 12 Mayıs 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2001 Cilt: 2 Sayı: 1 |