Bu çalışmada basın-kamuoyu ilişkisi üzerinde durularak, basının kamuoyunu oluşturma fonksiyonu incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın temel amacı, Türkiye'de basının kamuoyunu oluşturmada etkin roller üstlendiğini Susurluk örneğinde ispat etmektir. Çalışmada içerik analizi yöntemi kullanılarak bu varsayım doğrulanmaya çalışılmıştır. Elde edilen verilerden hareketle basın daha çok suskunluk sarmalı ve gündem kurma süreçlerini harekete geçirmeye çalıştığı gösterilmiştir.
Basın tek başına kamuoyunu oluşturan bir güç olmamasına rağmen, fikir gelişimini etkilemektedir. Fakat bu etkileyiş derecesinde kamuoyunun serbestçe oluşumuna katkısında yönlendirmenin belirli doğrultudan olup olmadığı açığa çıkarılmaya çalışılmıştır.
Demokratik siyasi sistemin sağlıklı işleyebilmesi, toplumun objektif bilgi elde etmesi ile bire bir doğru orantılıdır. Türkiye'ye damgasını vuran olayların toplumca bilinmesi ve bu konuda araştırmalar yapılması, demokratik toplumların vazgeçilmez görevidir.
3 Kasım 1996 tarihinde Susurluk'ta meydana gelen ve ilk bakışta basit bir kazaymış gibi görülen trafik kazasında, olayda ölen üç kişinin, kimliklerinden yola çıkan basın, devlet içerisinde var olduğu öne sürülen “Devlet-Çete-Siyaset” üçgeni üzerinde durmuş, olayın bu boyutu konunun önemini daha da artırmış, Türkiye'de kamuoyunun gündemine oturtmuştur. Yapılan inceleme neticesinde Susurluk Olayı hakkında basının kamuoyu oluşması ve olayın bütün yönleriyle çözümü için devlet organlarının olayın üzerine gitmesini sağlamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Mayıs 2014 |
Gönderilme Tarihi | 12 Mayıs 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2002 Cilt: 2 Sayı: 2 |