Bu makale, film anlatılarında eyleyen konumundaki bireyin benliğinin nasıl ve hangi etkiler altında inşa edildiğini anlama üzerinedir.2000'ler sonrası Türk sinemasına odaklanan bu çalışmada araştırma nesneleri olarak seçilen Duvara Karşı ve Zenne adlı filmler, sembolik etkileşimciliğin içinde yer alan dramaturjik yaklaşım temelinde incelenmekte, ayrıcatahakküm ve direniş, toplumsal cinsiyet ve hegemonik erkeklik kavramlarından da yararlanılarak ele alınmaktadır. Yapılan çözümleme sonucunda eyleyen konumundaki bireylerin toplum tarafından kabul görmeyen çeşitli gizli senaryolara sahip olduğu, bu senaryoların doğasında bulunan yıkıcı bilginin ifşa olmaması adına izleyiciye sahne önünde çeşitli makbul performanslar gerçekleştirmek zorunda kaldığı, bir yandan isevar olma kudretini arttıracak olan arzu nesnesine sahne arkasında ulaşmaya çalıştığı tespit edilmiştir. Sonuç olarakher iki anlatının da sonunda toplumsal metinlerin bireyin benliğini değiştiren ve dönüştüren hatta nihayetindebireyi öteki ilan ederek yok eden bir güce sahip olduğu görülmüştür.
Dramaturjik yaklaşım; tahakküm ve direniş; toplumsal cinsiyet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Temmuz 2014 |
Gönderilme Tarihi | 24 Nisan 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 8 Sayı: 3 |