Nearly half of last ninety-five years since the founding of the Republic of Turkey, has passed with the military authorities, with state of siege and state of emergency executions. From the foundation of the Republic until the year 1987; state of siege was declared 12 times in different time periods; the country has been under the control of the army for about 26 years. As a requirement of these periods, constitutional processes have been suspended and the press has become one of the most affected structures.This study aimed to demonstrate the impacts on the press of state of siege applications that passed in to life in Turkey. in the study of the extraordinary periods of the period from the declaration of the republic to the day-long period in which the historical development and structural role of the Turkish press were examined, and it was determined that the freedom of the press was lifted in general during the period of state of siege and the conditions of heavy censorship were put into effect. However, in recent history; some media organs have been identified as the reason for intervention, by exceeding the limits of press freedom; threatening national security and threatening national integrity. It has been determined that the periods examined have different characteristics according to the conditions of the day and thus cause the breaking of the publishing policies of the press. According to the results obtained, the ownership structure of the media has been changed due to the policies implemented by the governments together with the legal regulations carried out in these periods, and the new understanding that this structural transformation has caused, has also affected the journalistic practices in the negative direction. This article, which is done by source scanning method, is important in terms of introducing the stages of the Turkish media, as well as reflecting the conditions that form the media.
State of siege and press Turkish press Press freedom Press-government relations Press history
Türkiye
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana geçen doksan beş yılın neredeyse yarısı,
askeri yönetimler, sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulamalarıyla geçmiştir.
Cumhuriyetin kurulmasından 1987 yılına kadar; farklı zaman dilimlerinde 12 kez
sıkıyönetim ilan edilmiş; ülke yaklaşık
olarak 26 yıl boyunca ordunun kontrolü altında tutulmuştur. Bu dönemlerin
gereği olarak, anayasal süreçler askıya alınmış ve basın, bu süreçlerden en
fazla etkilenen yapılardan biri olmuştur.
Bu
çalışma, Türkiye’de hayata geçirilen sıkıyönetim uygulamalarının basın
üzerindeki etkilerini ortaya koymayı amaçlamıştır. Cumhuriyet’in ilanından
günümüze kadar geçen süreçte yaşanan olağanüstü dönemlerin Türk basınının tarihsel
gelişimi ve yapısal dönüşümü üzerindeki rolünün de incelendiği çalışmada,
sıkıyönetim dönemlerinde genel olarak basın özgürlüğünün ortadan kaldırıldığı
ve ağır sansür koşullarının devreye girdiği belirlenmiştir. İncelenen
dönemlerin günün koşullarına göre kendi içerisinde farklı özellikler gösterdiği
ve bu nedenle basının yayın politikalarında kırılmalara neden olduğu
belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, bu dönemlerde gerçekleştirilen
yasal düzenlemelerle birlikte iktidarların uyguladığı politikalar nedeniyle
medyanın mülkiyet yapısı değişikliğe uğramış, bu yapısal dönüşümün doğurduğu
yeni anlayış, gazetecilik pratiklerini de olumsuz yönde etkilemiştir.
Kaynak
tarama yöntemi ile gerçekleştirilen bu makale, Türk medyasının geçirdiği evrelerin
ortaya konulması, bunun yanında medyayı biçimlendiren koşulların yansıtılması
bakımından önem arz etmektedir.
Sıkıyönetim ve Basın Türk Basını Basın Özgürlüğü Basın-iktidar ilişkileri Basın tarihi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2019 |
Gönderilme Tarihi | 6 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 12 Sayı: 1 |