Dünyaya gelen her insan aynı ekonomik koşullara sahip olamayabilir. İyi sayılabilecek koşullar içerisinde yaşama başlayanlar için de zamanın farklı evrelerinde bu ekonomik koşullar değişiklik gösterebilir. Dezavantajlı doğmuş ya da sonradan bu hale gelmiş bireylerin refah düzeylerini iyileştirmek için tarih boyunca farklı farklı gelirin yeniden dağılımı yöntemleri ile birtakım sosyoekonomik önlemlerin alındığı bilinmektedir. Eşit haklara sahip olamayan dezavantajlı bireyler adına alınacak öncelikli önlemler arasında günümüz modern toplumlarının da temel bir problemi haline gelen yoksulluk sorunu yer almaktadır.
Bir ülke de milli geliri oluşturan üretim faktörleri arasında milli gelirin orantısız bir şekilde dağılması aynı toplumda farklı refah düzeylerinde bulunan gelir sınıflarının oluşmasına neden olmakta bu durum ise birtakım toplumsal huzursuzluklara yol açabilmektedir. İlk çağlardan itibaren öncelikle aile komşu ve yakın akrabalar tarafından, dinlerin uygarlıklar üzerinde etkili olmaya başlaması ile birlikte ise dini motivasyonlar ile statü ve saygınlık kazanma isteği temelinde kurulan sivil oluşumlarca, uygarlıkların gelişmesi ile birlikte de devlet yönetimlerinin aldıkları kamusal önlemler doğrultusunda gelirler sosyal yardımlar, sosyal hizmetler ve sosyal güvenlik yöntemleri ile dezavantajlı toplumsal kesimlere yeniden dağıtılmış ve böylelikle aynı toplum içerisinde yaşayanlar arasında gelir eşitsizlikleri giderilmeye ve toplumsal huzursuzluklara yol açan sorunlar çözümlenmeye çalışılmıştır. Bu yazın ile gelirin yeniden dağılımının ilk çağ medeniyetlerindeki durumu ele alınmaktadır.
Gelir Dağılımı Yoksulluk Gelirin Yeniden Dağılımı Sosyal Güvenlik Sosyal Hizmetler
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çalışma Ekonomisi |
Bölüm | Derleme Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2020 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 4 |