Geleneksel toplumlarda kadın ve erkeğin toplum içerisinde alması gereken roller ve sorumluluklarının neler olduğu cinsel kimlikleri arasındaki farklılıklara göre düzenlenir. Bu yapılarda bireyin çizilen çerçeveye uygun olarak davranması için yapı tarafından inşa edilen toplumsal kurumlar ve kurumlar tarafında yetiştirilen sosyalizasyon ajanlarıyla bir yandan sistemin süreklilik arz etmesinin sağlanması öte taraftan denetim mekanizmasıyla da kontrol altında tutularak cinsel kimliklerin inşası iş birliği içerisinde gerçekleşir. Ancak toplumsal yapı tarafından inşa edilen sistem modernleşme sürecinin etkisiyle beraber birçok alanda meydana gelen değişimler gibi geleneksel toplum yapısının yapısında da değişimler/dönüşümler meydana getirerek çözülmelere neden olmaktadır. Modernleşme sürecinin meydana getirdiği çözülmeler; geleneksel yapıya özgü olan aile tipinde, çalışma yaşamında, gelir etme biçiminde, özellikle de cinsiyetlerin toplumsal konumların da ve cinsel kimliklerinin tanımlanma biçimlerindeki kültürel kodlarının çözülmesine neden olmasından dolayı toplum içerisinde olumlu veya olumsuz değişimlere neden olduğu düşünülmektedir. Bu sebeple modernleşme süreciyle beraber meydana gelen değişimlerin her iki cinsiyet açısından yansımasının nasıl olduğu ve ne derecede gerçekleştiğini anlamak amacıyla ataerkil toplum yapısının temel özelliklerini oldukça net bir biçimde yansıtan illerden biri olan Şanlıurfa da yaşayan 20 erkekle görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak gerçekleştirilen nitel araştırmada elde edilen bulgular yorumlayıcı metod ışığında çözümlemeler yapılmıştır. Görüşme sonunda elde edilen bulgularda, erkeklerin kadın kimliğini tanımlama biçimlerinin halen ataerkil düzenin sosyalizasyon süreciyle içselleştirmiş olduğu şekliyle devam ettiği anlaşılmıştır. Kadın kimliğinin halen cinsel kimlik üzerinden tanımlanmaya devam etmesi; toplumsal cinsiyet rollerinin aynı şekilde sürdürülmesine ve bunun yanında; çalışma yaşamına, kararlara katılma düzeyine, kamusal alanda görünme, çocuk doğurma ve boşanma gibi haklarda gelişmelerin oldukça sınırlı kalmasına neden olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca olumlu anlamda değişimlerin sınırlı kalmasının yanı sıra erkekler görülen değişim örneklerini görüp kadınlar konusundaki değişimlerde daha da sert bir tavır takınmaya başladıkları anlaşılmıştır. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki erkeklerin özellikle kız çocuklarının eğitimlerine yönelik bakış açılarında oldukça olumlu bir değişim görülmüştür
The roles and responsibilities of women and men in traditional societies are regulated/ordered according to the differences between their sexual identities. In these structures/societies, the social institutions built by the structur/societies in order for the individual to act in line with drawn framework and the socialization agents raised by these institutions ensure the continuity of the system on the one hand and the construction of sexual identities by controlling it on the other hand. However, the system constructed by the social structures along with the effect of the modernization process cause changes and transformations in many fields and also dissolve the traditional social structures by transforming its structure. It is viewed that the dissolution caused by modernization process in the family type unique to the traditional structure, working life, way of getting income, specially the social position of sexes and the dissolution of culture codes defining sexual identities, has brought about positive and negative changes. For this reason, interviews were conducted with 20 men living in Şanlıurfa, one of the provinces that clearly reflects the basic characteristics of the patriarchal structure in order to understand how and to what extent the changes occurring with the modernization process are reflected in terms of both genders. The results of the qualitative research conducted using semi-structured interview form were analyzed in the light of the interpretive method.According to the findings obtained at the end of the interview, it was found that the way men define the identity of women indicates the continuity of patriarchal order internalized through the socialization process. This study noticed that women are still defined through their sexual identity and the gender roles are perpetuated in the same way. In addition, there is quite limited development in women's rights in terms of working life, level of participation in decisions, appearance in public space, giving birth to child and getting divorce. In addition to limited positive changes, it was also noted that men observing the examples of changes in women have started to take even harsher attitude towards the changes. However, it should be noted that there has been a quite positive change in their viwepoints regarding the education of boys, specially girls.
Patriarchal Structure Gender Femininity Masculinity Motherhood
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 3 |
“Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi” (J-SCS) sosyal ve beşeri bilimler alanında yapılan özgün çalışmalara zemin hazırlamayı esas alan disiplinler arası bir akademik dergidir. Sosyal ve beşeri bilimler alanında farklı disiplinlerdeki bağımsız bilim insanlarının birlikteliğiyle 2018 Yılında kurulmuş olan derginin bütün sayılarının elektronik formda yayımlanması kararlaştırılmıştır. Derginin resmi ya da resmi olmayan herhangi bir kurum, kuruluş veya grupla bağı yoktur. Derginin yayımlanması için fikirleri ve emekleriyle destek veren bütün bilim insanlarının ortak maksadı sosyal ve beşeri bilimler sahasında çalışanların akademik gelişimlerine katkıda bulunmakla beraber sosyal ve beşeri bilimlerin topluma daha fazla fayda sağlamaları için yeni imkanlar aramaktır.
“Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi”nin (J-SCS) yayın dili Türkçe ve İngilizce’dir.
“Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi” (J-SCS) sadece elektronik ortamda www.toplumvekultur.com ve dergipark.org.tr üzerinden yayımlanır, açık erişim politikasını benimser. Dergi Haziran ve Aralık aylarında olmak üzere yılda iki kez çıkar.
Yayınlar için eser sahiplerinden herhangi bir ücret alınmaz, editörlere, yayın kuruluna ve hakemlere ve eser sahiplerine herhangi bir ücret ödenmez. Dergide yayımlanması için iletişim adresine makale gönderen yazarların telif hakkı ile ilgili bu açıklamayı okuyup onayladığı kabul edilir.
“Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi” birinci yazarı “doktor” veya “doktora öğrencisi” unvanına sahip bütün araştırmacıların çalışmalarına açıktır. Birinci yazarı “doktor” veya “doktora öğrencisi” olan makalelerin ikinci, üçüncü ve dördüncü yazarlarının “doktor” veya “doktora öğrencisi” unvanına sahip olması zorunlu değildir. Bir makalede en fazla dört yazar ismi bulunabilir. Yazım kurallarına uygun olarak hazırlanmış olan makaleler editör incelemesinden geçtikten sonra hakem incelemesine sunulur. Hakemler makalede düzeltme isteyebilir, doğrudan ret veya kabul edebilir. Hakem değerlendirmesi sonu ret edilen makaleler için yazarı tarafından üçüncü bir hakem değerlendirmesi istenebilir, editör bu talebi uygun görürse makale üçüncü bir hakeme gönderilir. İki hakemden birinin kabul, diğerinin ret verdiği durumlarda ise editör makaleyi kabul ya da ret edebilir yahut üçüncü bir hakemden değerlendirme isteyebilir.
Daha önce başka bir yazılı kaynakta yayımlanmış veya değerlendirme aşamasında olan eserler “Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi” yayın sürecine kabul edilmezler. Yayımlanan yazılar ile ilgili bütün etik ve yasal sorumluluk yazarlarına aittir.