Emily Dickinson is one of the most famous poets of nineteenth-century American literature. Although she is remembered as an American woman poet who wore white and locked herself in her room and wrote poems, Dickinson also inspired other poets in American literature with her poetry. In addition, her support for the feminist women's movement that emerged in the nineteenth century is evident in her poetry. Themes such as identity, self-expression, and social expectations are prominent throughout her poetry. However, the aim of this article is to examine how Dickinson's poetry, with reference to the feminist movement that emerged in the nineteenth century, attempts to subvert gender roles through the language she uses in her poetry, her harsh criticism of the traditional institution of marriage, and finally, how the tasks attributed to women and perceived by the patriarchal order as “unimportant” household chores are transformed into creative acts by women. In addition, as Dickinson exemplifies many times in her poems, tasks such as sewing and embroidery, which are considered unimportant or despised by patriarchal male discourse, appear in her poems as one of the most important examples of women's creative power and the power to make something out of nothing. In conclusion, this article aims to analyze Dickinson's unique observation of women's culture and her unique reflection on nineteenth-century gender roles in her poetry.
Emily Dickinson on dokuzuncu yüzyıl Amerikan edebiyatının en ünlü şairlerinden biridir. Her ne kadar kendisi beyazlar giyen ve kendisini odasına kapatıp şiirler yazan bir Amerikalı kadın şair olarak hatırlansa da, Dickinson aynı zamanda yazdığı şiirler ile Amerikan edebiyatında başka şairlere ilham olmuştur. Bunun yanı sıra, yazdığı şiirler ile on dokuzuncu yüzyılda ortaya çıkan feminist kadın hareketine de verdiği destek şiirlerinde fark edilir. Şiirlerinin genelinde kimlik, kendini ifade etme, toplumsal beklentiler gibi temalar ön plana çıkar. Ancak, bu makalenin amacı, Dickinson şiirlerinde on dokuzuncu yüzyılda ortaya çıkan feminist harekete referansla, toplumsal cinsiyet rollerini şiirlerinde kullandığı dil ile toplumsal cinsiyet rollerini yıkmaya çalışması, geleneksel evlilik kurumunu sert bir şekilde eleştirmesi ile ve son olarak kadınlara atfedilen ve patriarkal düzen tarafından “önemsiz” ev işleri olarak algılanan görevlerin kadınlar tarafından nasıl da yaratıcı bir eyleme dönüştüğünü irdelemektir. Bunun yanı sıra, Dickinson’ın şiirlerinde pek çok kez örneklendirdiği gibi patriarkal erkek söylem tarafından önemsiz ya da hor görülen dikiş-nakış gibi işlerin, kadının yaratıcı ve yoktan var etme gücünü gösteren en önemli örneklerden biri olarak şiirlerinde karşımıza çıkar. Sonuç olarak bu makalenin amacı, Dickinson’ın kadın kültürünü eşsiz bir şekilde gözlemleyip, eşsiz bir şekilde şiirlerine yansıtan Dickinson’ın on dokuzuncu yüzyıl toplumsal cinsiyet rolleri hakkında eleştirisini gözler önüne sermektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kuzey Amerika Dilleri, Edebiyatları ve Kültürleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 24 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 7 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 8 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 14 |
“Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi” (J-SCS) sosyal ve beşeri bilimler alanında yapılan özgün çalışmalara zemin hazırlamayı esas alan disiplinler arası bir akademik dergidir. Sosyal ve beşeri bilimler alanında farklı disiplinlerdeki bağımsız bilim insanlarının birlikteliğiyle 2018 Yılında kurulmuş olan derginin bütün sayılarının elektronik formda yayımlanması kararlaştırılmıştır. Derginin resmi ya da resmi olmayan herhangi bir kurum, kuruluş veya grupla bağı yoktur. Derginin yayımlanması için fikirleri ve emekleriyle destek veren bütün bilim insanlarının ortak maksadı sosyal ve beşeri bilimler sahasında çalışanların akademik gelişimlerine katkıda bulunmakla beraber sosyal ve beşeri bilimlerin topluma daha fazla fayda sağlamaları için yeni imkanlar aramaktır.